O zamana kadar inceledikleri her hayalet olayının bilim tarafından açıklanmış olduğuna inanıyorlardı. | TED | كانوا يؤمنون بأن كل حالات الأشباح التي تحرّوا عنها حتى الآن فسّرها العلم. |
Bu bebek hayalet Şehri aydınlatmak için yeterince enerji üretiyor. | Open Subtitles | هذا الطفل الرضيعِ وضِع ما فيه الكفاية لإضَاْءة مدينةِ الأشباح |
hayaletler, her gün meşhur yıldızlarla birlikte gazete manşetlerine çıkıyor. | Open Subtitles | تعمل الأشباح الصحف على طول مع المشاهير كل ايام الإسبوع |
İnsanlar nefes alır, hayaletler değil. Aralarındaki fark işte bu. | Open Subtitles | الناس يتنفسون أما الأشباح فلا يستطيعون هذا هو الفرق الوحيد |
Ben senin gibi hayaletleri göremiyorum ama onları kontrol edebilirim. | Open Subtitles | ،أنا لا يمكنني رؤية الأشباح مثلكِ ولكنني يمكنني التحكُم بالأشباح |
Her zaman yaşayan insanların Hayaletlerden daha korkunç olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لقد كان يقول دائماً أن الناس مخيفين أكثر من الأشباح |
- Ben hayaletler her yerde gidebiliriz düşündüm. - Bir hayalet değildir. | Open Subtitles | . ظننت أن الأشباح يذهبون لأي مكان يريدونه . أنت لست شبحاً |
hayalet danışmanım bana, seninle iletişim kuruyor olabileceğimi söyledi büyükanne. | Open Subtitles | أخبرني مستشارو الأشباح حالاً أنّك من أتواصل معه يا جدتي |
Mulder, hayalet ya da psikokinesis diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | مولدر لا يوجد شيء مثل الأشباح و التأثير النفسي ؟ |
hayalet öyküleri mi? Bu gece, burada yapmasan olmaz mı? | Open Subtitles | قصص الأشباح هل بإمكانك ألا تفعل هذا هنا الليلة ؟ |
- hayalet diye bir şey yok, canım. - Dedem, hayaletler olabilir diyor. | Open Subtitles | ـ لا وجود للأشباح، يا عزيزتي ـ يقول جدي بإن بوسعك إحضار الأشباح |
- Adam tam bir hayalet. - Ben Hayaletlere inanmam! | Open Subtitles | ـ هذا الرجل شبح ـ أنا لا أؤمن بوجود الأشباح |
Hayır hayır, sadece hatırla, hayaletler seni incitemezler, hatırladın mı? | Open Subtitles | لا, لا, لا, لكن تذكرى, الأشباح لا يستطيعون اذيتك, حسناً؟ |
Senin de bildiğin gibi yeni hayaletler kızgınlıklarını somut cisimleri hareket ettirmede kullanamaz. | Open Subtitles | والآن كما تعلمين، إنَّ الأشباح المُبتدئة لا يمكنها تحويل غضبها، بتحريك الأجسام المادية |
Şu hayaletler, her neyseler, Küre'yi onlar mı yaptı? Öyle olmalı. | Open Subtitles | ،إذاً، أياً كان هؤلاء الأشباح هل هم من صنعو الكرة ؟ |
hayaletleri unut, Quarrel. Sürücüyü al. Ben far ve lastikleri alıyorum. | Open Subtitles | إنسى الأشباح يا كواريل , تولى القيادة سآخذ الأضواء العلوية والإطارات |
hayaletleri uzakta tutmaya çalışacağım ama her zaman geri dönmeye çalışacaklar. | Open Subtitles | أحاول أن أبقي الأشباح خارجا لكنهم دائما ما يجدون طريقهم للدخول |
Artık Hayaletlerden korkmuyor ve kendi başıma da oynayabilirim diyorsan oynamayı bırakalım deyip beni evime gönder. | Open Subtitles | ،عندما لا تعودي خائفة من الأشباح ،وتعتقديبأنكستكونيبخير وحدكِ أخبرينيأنأتوقّـفعناللّعِبوأنأذهب للمنزل |
Wraithlerin bize gösterdiği Hayaletlere benzemiyordu, ama Athosyalıların neden kafalarının karıştığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | إنها لا تشبه الأشباح التى يجعلك الريث تراها ، لكنى أتفهم الأمر |
Şimdi hep beraber bataklığın korkutucu Hayaletlerle dolu bölümüne gireceğiz. | Open Subtitles | والآن، سنتجه إلى جزء من المستنقع توجد به الأشباح المخيفة |
hayaletlerin kendilerine keder vermiş olan yerlerde ortaya çıktıklarını söylerler. | Open Subtitles | يقال أن الأشباح تظهر في الأماكن التي تمتلك فيها أحزانًا |
Bir süre önce, bir grup insan gezegeni uzaydan saldırılıp yok edildi, Wraith'ler tarafından değil, başka birileri tarafından. | Open Subtitles | منذ وقت مضى عدد من العوالم البشرية هوجمت وحُطّمت من الفضاء ليس بواسطة الأشباح ، ولكن بواسطة شخص آخر |
Tammy gibi ruhlar burada sıkışıp kalır, genellikle suçluluk duygusuyla ilgilidir. | Open Subtitles | الأشباح التى تتعثر هنا مثل تامي ، عادة بسبب الشعور بالذنب |
Evet! Sana doğru gelen hayaleti üzerime çekmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | نعم , لقد كنت احاول ان . اسحب الأشباح بعيدا عنك |
Hayatımı bir hayaletin peşinden koşarak harcamaya niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لا أنوى إهدار حياتي على ملاحقة الأشباح |
Hatta birçok hatalı inanış da vardır, bir hayaletle karşılaşma ya da uzaylıların kaçırması gibi. | TED | حتى أن البعض أخطأ بخلط شلل النوم بمواجهة مع الأشباح أو اختطاف المخلوقات الفضائية له. |
Bir ulusa hükmetmek istiyorsun fakat bir hayaletten korkuyorsun. | Open Subtitles | سيد عظيم، تشرق طموحاته على العالم ويقف مذعورا ومدمرا من الأشباح |
Dur biraz, hayaletleri görüyor, onların hissettiklerini hissediyor ve sen hayali arkadaşlar için mi endişeleniyorsun? | Open Subtitles | مهلا ً، إنه يرى الأشباح ويشعر بما شعرت به الأشباح لكن اصدقاءه الوهميون هم من تقلقين بشأنهم؟ |
Deneysel kanıtlara göre, ne hayaletler, ne güçler ne de insan ruhları vardır. | Open Subtitles | ليس هُناك من دليل تجريبي على وجود الأشباح أو الأرواح أو النفس البشرية |