ويكيبيديا

    "الشرق الأوسط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Orta Doğu
        
    • Ortadoğu
        
    • Orta Doğulu
        
    • Doğu'nun
        
    • Orta Doğuda
        
    • Orta Asya
        
    • Orta Doğuya
        
    Petrol geliri kalmayınca yıkılan hükümetleri ile Orta Doğu'yu hayal edin. TED تخيلوا الشرق الأوسط من دون مداخيل النفط، لكن مع حكومات منهارة.
    Petrol sanayisinde ise, Afrika, Amerika'nın petrol rezervinin %18 ini sağlarken, Orta Doğu yalnızca %16 lık bir paya sahip. TED للبحث في صناعة النفط، وأفريقيا توفر 18 في المئة من نفط الولايات المتحدة، مع الشرق الأوسط 16 في المئة فقط.
    Orta Doğu'daki bazı kadınlar, kendilerini kariyerinde destekleyen biriyle evlenecek kadar şanslıdır. TED بعض النساء في الشرق الأوسط محظوظات لأنهن تزوجن شخصاً داعماً لمسيرتهن المهنية.
    Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. TED لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط.
    Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. Open Subtitles إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط
    Başkan sahte kanıtlara dayanarak Orta Doğu'yu istila etmek üzere. Open Subtitles الرئيس على وشك أن يغزو الشرق الأوسط بسبب دليل مزيف
    Belki ailesi Orta Doğu barışı için çalışmalara o zaman başlamıştır. Open Subtitles ربما كان يعمل في بعض أشكال خطة السلام في الشرق الأوسط
    Ancak İsrail, Orta Doğu'da olması gereken demokrasiyi uygulayan tek ülke. Open Subtitles لكن إسرائيل الأقرب إلى الديمقراطية التى ليست عندنا في الشرق الأوسط
    Pentagon, Çin, bütün Afrika ülkeleri ve Orta Doğu'da sistemler ihlal edilmiş. Open Subtitles خرقت الأنظمة في وزارة الدفاع الأمريكيةِ، الصين، كُل أمة أفريقية الشرق الأوسط
    Birden çok kaynağın söylediğine göre kullanılan bomba düzeneği Orta Doğu kökenli değilmiş. Open Subtitles أكثر من مصدر للمعلومة تقول ان الجهاز المستخدم لم يكن في الشرق الأوسط
    Bana Orta Doğu da ihtiyaç vardı, bu yüzden oraya gittim. Open Subtitles لقد اجتاجوني لعمل في الشرق الأوسط وهذا المكان الذي ذهبت غليه
    Ben bizim Orta Doğu uzmanımızdır, ve bu onun ilk saha operasyonu. Open Subtitles بن هو خبير الشرق الأوسط خاصتنا وهذه أول عملية له في الميدان
    İnsanlık için Orta Doğu'daki barıştan daha önemli bir şey olmadığını da biliyorum. Open Subtitles أعلم أيضاً أنه ليس هناك شيء أهم للبشرية من السلام في الشرق الأوسط
    Navid, Orta Doğu barış zirvesinde Bandari'li yetkililer için tercüme yapmış... Open Subtitles ترجم نافييد لكبار الشخصيات البانداريه في قمة السلام في الشرق الأوسط
    İnanıyorum ki Orta Doğu'daki çatışmaya son vermenin ve barışı getirmenin özünde bizim bugün o topraklarda bulunan pasif liderlere daha fazla dikkat vererek pasif direnişi fonksiyonel bir davranış dönüştürmemiz yatıyor. TED وأعتقد أن في صميم إنهاء الصراع في الشرق الأوسط وإحلال السلام بالنسبة لنا يكمن في تحويل اللاعنف إلى سلوك موظّف من خلال إعطاء اهتمام أكثر بكثير إلى قادة اللاعنف على الأرض اليوم.
    Bu 1975 yılından bu yana Orta Doğu'ya yatırılmayan 59 milyar dolar demek. TED هذا يعني 59 بليون دولار منذ 1975 لم يرسلوها إلى الشرق الأوسط ثمنا للبترول.
    Ama bugün, inanıyorum ki, bu şey, Orta Doğu siyasetinde önemli bir rol oynuyor. TED لكن اليوم، الأمر أنه، على ما أعتقد، لاعب رئيسي في سياسة الشرق الأوسط.
    Ülkenin avantajı, A.B.D ve Ortadoğu arasında köprü rolü oynaması. Open Subtitles والجزء الظاهر وصول بلادك إلى جسر بيننا وبين الشرق الأوسط
    Ortadoğu'ya kadar uzanan taşlık kanyonlar, dağ keçisi gibi hayvanlara barınak sağlar. Open Subtitles الوديان الصخرية تشكل الملاذ الآمن للحيوانات في الشرق الأوسط مثل الوعل النوبي
    - İngiliz polisi Ortadoğu'ya karşı? - Bizim yapıyor olmamızı mı düşünüyorsun? Open Subtitles الشرطة البريطانية ضد الشرق الأوسط وهل يجب ان نفعل ذلك بدلاً عنهم
    Yıllar önce, hâlâ İstanbul'da yaşarken Orta Doğulu kadın yazarlar üzerine araştırma yapan bir Amerikalı akademisyen benimle görüşmeye gelmişti. TED منذ سنوات، عندما كنت لا أزال أعيش في إسطنبول، جاءت باحثة أمريكية تعمل على الكاتبات النساء في الشرق الأوسط لمقابلتي.
    Geride, Orta Doğu'nun bir bütün içinde, farklı inançlara sahip insanların beraber yaşadığı zamanlarının hayalini bıraktı. TED قد تركت حلم الشرق الأوسط كوحدة، وحدة حيث يستطيع الناس من ديانات مختلفة العيش معا.
    Gerçek şu ki, kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın her yerinde gösterimi sergileme imkanı buldum, Orta Doğuda da birçok kez şov yaptım. TED ولكن الحقيقة هي ، لقد كنت محظوظا للحصول على فرصة العرض في جميع أنحاء العالم ، وقمت بالعديد من العروض في الشرق الأوسط.
    Sıra dışı bir askeri girişim Orta Asya'da vuku buluyordu. Open Subtitles مجازفة عسكرية استثنائية قد انطلقت في الشرق الأوسط
    Doğu Sudan, Libya ve Orta Doğuya gönderme çabalarımız anlamakta değil. Open Subtitles وفي ليبيا وفي الشرق الأوسط فرصةً للعيش في سلام وازدهار وديموقراطية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد