"محقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• haklısın
• haklıydın
• Doğru
• haklısınız
• haklıyım
• haklıdır
• haklıymış
• Haksız
• haklısındır
• haklıydım
• haklıymışsın
• Evet
• haklıysa
• haklıysam
• haklı

haklısın. Bunu yapmak zorunda değiliz. Ama bunu Juno'ya ben söyleyemem ki.
أنت محقة لسنا مضطرات لفعل ذلك ولكن لست أنا من سيقول لا

haklısın. Sen 40 yaşında, boşanmış bir kadınsın. Benim hatam.
. كلا, أنتي محقة أنتي مطلقة بعمر الأربعين, هذه غلطتي

Tamam, tamam. Aşkım, haklısın. haklısın, uzak duracağım, tamam mı?
حسناً يا صغيرتى, أنتِ محقة أنتِ محقة, سأبق بعيداً, حسناً؟

Bunu biliyorum ve sen haklıydın. Bu kararı yalnız vermemelisin.
وأنتى محقة فى هذا لايجب أن تكونى لوحدك فى هذا

Elbette. Her zaman bu tarz şeyler hakkında Doğru söylüyorsun.
أنتي دائماً محقة بمثل هذه الأمور وهذه المرّة أريد مشاركتك

Tabii, haklısın. belki de kolej masraflarını ödemek için yoldan müşteri çeviriyordur.
لا, انك محقة. أعني, ربما انه انها تلعب الورق لتدفع مصاريف كليتها

- haklısın. - Doğru. Church Ladies olmasa nerede olurlardı ki?
أنتي محقة ، ذلك صحيح لكن أين سيصبحون بدون سيّدات الكنيسة؟

haklısın, bu iş benimle Lemon arasında bir savaşa dönüştü.
أنت محقة أنا حوّلتُ هذا إلى معركة بيني و ليمون

Evet, haklısın, şu an benim için acı dolu zamanlar.
نعم انت محقة انه وقت عصيب جدا بالنسبة لي الان

haklı olduğunu biliyorum. haklısın, bir şeyler yapmaya başlamam lazım.
أعلم أنكِ محقة ، أنتِ محقة عليّ البدأ بفعل الأشياء

haklısın bu arada, her şeyde haklısın. Hastaydım, çok hastaydım.
أنتِ محقة بالطبع في كل شيء، أنا مريض ومريض للغاية،

Ann, seni şairane ve asil kara denizkızı, yine haklısın.
آن , ياحورية الارض الشاعرية النبيلة انت محقة مرة اخرى

Hiçbir şey söylemeden önce, sen haklıydın ve ben haksızdım.
قبل أن تقولي أي شئ أنت كنت محقة وانا مخطئة

Bak, sen haklıydın. Beni ayrılmaya zorlayan o, tamam mı?
لقد كنت محقة, إنها كريستين لقد أرغمتني على إنهاء علاقتنا

Sen haklıydın, yaban çiçeği. Senden öğrenecek çok şeyim var.
لقد كُنتِ محقة أيتها الزهرة البرية يوجد الكثير لأتعمله منكِ

Bu çok Doğru Hoppy. Eğer herkes bilseydi bu nasıl sihir...
انها محقة , لو عرفنا سر اللعبة لن يوجد هناك تشويق

Çok haklısınız. Aramızda kalsın bu.
أنت محقة تماماً, علينا أن نبقي ذلك سراً لأنفسنا

Ben haklıyım. - Ben bir saik üzerinde değilim.
أنا محقة . أنا لست أعلى من أن يكون لي حافز خفي

Dr Fraiser bu gibi durumlarda genellikle haklıdır.
دكتور فريزر عادة ما تكون محقة فى أمور كهذه

Annem haklıymış. Seni tanımasaydım daha iyiydi.
كانت أمي محقة ، كنتُ أفضل حالاً بدون معرفتي بك

Boşanmakta haklı olduğunu ve babamın Haksız olduğunu söylüyorsun.
أنتِ فقط تخبريني مجددُا بأنكِ محقة في الطلاق وأن أبي كان مخطئًا

İnşallah haklısındır, yoksa büyükbabanın tarafından gelen hokus pokus için dua etmeye başla.
من الأفضل أن تكوني محقة أو سوف تبدئي بالصلاة لتدخل مفاجئ من عائلة جدك

Evet ve haklıydım. İşi alamadın ve tüm paranı kumarda kaybettin.
نعم وكنت محقة فقد خسرتي الوظيفة وفقدتي كل نقودك فى المقامرة

haklıymışsın Lisa. Hayatım boyunca ruhen hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
كنتي محقة لم يسبق ان شعرت هكذا بالرضى عن نفسي

Peki ya Helen haklıysa ve o adamın gerçekten iyi biri olduğu ortaya çıkarsa?
ماذا لو كانت هيلين محقة و اصبح ذلك الشخص شيئا جيدا؟

Eğer haklıysam, gizli odadaki her şeye Charles çok değer veriyor.
ان كنت محقة ، فكل شيئ مهم لتشارلز في دلك القبو

Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil.
لا أريد إفطارا و لا يعجبني ذلك الحديث حتى لو كنتي محقة