ويكيبيديا

    "يبيع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • satıyor
        
    • satıyordu
        
    • sattığını
        
    • satar
        
    • satmak
        
    • satmaya
        
    • satacak
        
    • sattığı
        
    • satıyormuş
        
    • satış
        
    • sattı
        
    • satardı
        
    • satması
        
    • satarken
        
    • satmayı
        
    Menajerim paraya ihtiyacı olduğunu söylüyor bu yüzden dairesini satıyor. Open Subtitles يقول مدير أعمالي إنه بحاجة لنقود فورية لذلك يبيع شقته
    William Ellis şirketini satıyor, uzaya gidiyor ve size birşey kalmıyor. Open Subtitles وليام اليز يبيع الشركه.. يعود للفضاء انت لا تخصل علي شئ
    Harry Truman da atom bombasından yaralanmadan önce ucuz elbiseler satıyordu. Open Subtitles هاري ترومان كان يبيع بذلات رخيصة وانتهى به المطاف يلقي قنبلة ذرية
    Erkek arkadaşımın geçinmek için ot sattığını saklamak beni nasıl koruyacak? Open Subtitles كيف يكون إخفاء حقيقة أن صديقي الحميم يبيع الحشيش أمر يحميني؟
    Beş yüz, altı yüz. 10 bin dolarına bahse girerim bütün burayı satar. Open Subtitles خمسمائة ، ستمائة ، أرهن بـ 10,000 دولار، إنه سوف يبيع كل هذا..
    Öyküsünü satmak için mi? Tarihi yeniden yazmak için mi? Open Subtitles ماذا ، كي يبيع قصته ، ام يعيد صياغتهـا ؟
    Öyle büyük bir evi kimse almak istemeyeceğinden yeni kont evi yıkıp, taşlarını 5000 paunda satmaya karar vermiş. Open Subtitles و لأن أحداً لن يشتري منزلاً كبير كهذا قرر الإيرل الجديد أن يدمره و يبيع الأنقاض مقابل 5000 جنيه
    Çünkü adam her işi kendi hallediyor petrol satıyor, gaz anlaşmaları yapıyor. Open Subtitles لإنه في الخارج هناك كل يوم بنفسه ، يبيع عقود النفط والغاز
    Angelo yeni bir madalyon satıyor ve Delmon'ın bundan haberi yok. Open Subtitles انجيلو يبيع ميدالية اخرى وديملون لا يعلم اي شئ عن الامر
    Ona, kabinede benim için yeni bir bakanlık açma fikrini satıyor. Open Subtitles إنه يبيع له فكرة إنشاء منصب وزارى جديد لى
    Futbol maçlarında, statta sürekli program satıyor. Open Subtitles كان يبيع الجداول في المدرجات أثناء مباريات كرة القدم
    Koridordaki gazeteci her çeşit sigara satıyor. Open Subtitles كشك بيع الصحف الذى بالاسفل يبيع كل الاصناف اتعلم ما اعنية؟
    Son iki yıIdan beri bir köstebek olduğunu biliyorduk içimizdeydi ve Çinlilere bilgi satıyordu. Open Subtitles في العامين الآخرين كنا نعلم بوجود جاسوس بوزارة الخارجية يبيع الأسرار للصينيين
    Prodüksiyon şirketi bu işin peşine düşmüş ve elemanın tekinin bu kıza bokumu üç bin dolara sattığını öğrenmiş. Open Subtitles حسناً , لذا, شركة أنتاج تفحصت أمره وأكتشفت أن مراهق يبيع هذه الفتاة برازي بما يعادل تقريبا 300 دولار.
    Kanını satar ve acil durumlarda iyi para kazanır. Open Subtitles إنه يبيع دماؤه و يحصل على ثمن مناسب من أجل الطوارئ
    Görünüşe göre, Sanctum onu ​​indirimli erkek kıyafeti satmak için ayarlamış. Open Subtitles من الواضح أن الشركة جعلته يظهر وكأنه يبيع سُترات رجالية بخصومات
    O salak gizli görevdeki bir ajana mal satmaya çalıştı. Open Subtitles أجل، هذا الغبي كان يبيع مخدرات إلى عميل فدرالي سري
    Farz edin ki, eskiden kıyafet satan bir insan artik Nano arabaları satacak. TED هل تتصورون أن أحد الأشخاص الذي يعمل في بيع الأقمشة مثلا، يبيع النانو أيضاً
    İyi adamdır. Ama içki sattığı için, ailedekiler ona pek saygı duymazlar. Open Subtitles إنه رجل لطيف, لكن العائلة تعتقد بأنه غير محترم لأنه يبيع الخمور
    Bilgisayarından küçük çocukların çıplak fotograflarını satıyormuş. Open Subtitles يبيع الصور الإباحية للأطفال الصغار على حاسوبه
    Baharda sürüsünü topladıktan sonra hiç satış yaptığını gördün mü? Open Subtitles هل عرفته يبيع الماشية بعد دورة الربيع هذه السنة أو فى أي سنة أخرى؟
    Saul Hanesi'ne girmek için ikinci çocuğunu ne kadar çabuk sattı. Open Subtitles كيف بهذه السرعة يبيع ثاني ابناءه يريد مكان في بيت شاول
    Futbol oynandığı sırada, stadyumda bülten satardı. Open Subtitles كان يبيع الجداول في المدرجات أثناء مباريات كرة القدم
    Hayır, en ufak bir şey bırakmamış. Fakat çaldığı şeyi satması halinde onu avlayabiliriz. Open Subtitles لا,لا,ولاشئ, ولكننا بالطبع سوف نمسك به عندما يحاول ان يبيع الأشياء المسروقة
    Güzel bir kız ona jeton satarken bana gülümsedi. Open Subtitles هذه الفتاة جميلة، كما كان يبيع لها عربون، ابتسم في وجهي.
    - satmayı denemek istermi? Open Subtitles أعني، مذ أنه جيد جدًا، بأن يجرب بأن يبيع ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد