ويكيبيديا

    "evraklar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأوراق
        
    • أوراق
        
    • الوثائق
        
    • المستندات
        
    • الاوراق
        
    • مستندات
        
    • اوراق
        
    • وثائق
        
    • الأعمال الورقية
        
    • أوراقك
        
    • الكتابي
        
    • أوراقاً
        
    • أوراقُكم
        
    • الصُحُفِ
        
    Çantanın içerisinde resmi evraklar, mektuplar... ve doğum sertifikaları vardı. Open Subtitles كان يوجد بعض الأوراق التى تبدو رسميه, وخطابات وشهادات ميلاد
    evraklar hazır olduğunda sizi arayacağım. Sağolun, efendim. Sağolun. Open Subtitles ـ سأخبرك عندما نُجهّز الأوراق ـ شكراً لك يا سيدى,شكراً لك
    Bu imkansız, başka bir yerde saklanan evraklar yok mu? Open Subtitles ألا يوجد احتمال أن هناك بعض الأوراق جرى تخزينها فى مكان لآخر
    Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı. TED وقام بصنع أوراق رسمية مزورة للمضطهدين السود في جنوب افريقيا
    Bana dedi ki bu sahte evraklar medya ile alakalı ve yapmak zorunda olduğu en yararsız şeydi. TED واخبرني ان هذه الوثائق كانت لأغراض إعلامية وكانت تلك الاقل فائدة من تلكم التي قام بها
    Ayrıca bazı yasal evraklar getirdim ki şu nafaka işini unutalım gitsin. Open Subtitles أيضاً أنا جلبت بعض المستندات القانونية، لذا إذا أستطعنا أن ننهي ذلك
    Elimde bir baba ve detektif tarafından doldurulan evraklar var. Çocukları onlara teslim etmeliyim. Open Subtitles أنا أب و محقق يملأ الأوراق سأسلم الأولاد أولاً
    Sorun bu değil. Samuel Bowden için bazı önemli evraklar getirdim. Open Subtitles ليس الأمر هكذا ، إلا أن معي بعض الأوراق التي تهم السيد سام بودن
    Arthur, imzalanacak evraklar var. Open Subtitles . آرثر ، لدينا بعض الأوراق لنوقعها في المكتبة
    Nakdin yanında vasiyetimiz de vardı. Tüm önemli evraklar. Open Subtitles إضافةً إلى المال وصيتنا هنا وكل الأوراق المهمة
    Elinde evraklar olması aileni buraya getirebileceğin anlamına gelmiyor. Open Subtitles ليس مجرد امتلاك الأوراق يجعلك تسطيع إحضار عائلتك لهنا
    Bu evraklar 8 ay önce verilmiş ama bu herif yıllardır tarlanda çalışıyormuş. Open Subtitles يبدو هذا هذه الأوراق صدرت منذ ثمانية أشهر ولكن هذا الرجل يعمل في مزرعتك منذ سنوات
    evraklar, şu anda çevre dairesinde. Demir atıp rıhtıma yanaşmayı bekleyin. Open Subtitles الأوراق مع وكالة البيئة أسقطوا المرساة وانتظروا
    Kurtuluştan sonra, toplama kampından sağ kurtulanların İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak sahte evraklar hazırladı. TED وبعد التحرير قام بصنع أوراق مزيفة لكي يدفع بالناجين من مخيمات الاعتقال بالهجرة الى فلسطين قبل ان تُقام دولة إسرائيل
    evraklar eldiven bölümünde. Open Subtitles قلت أن أوراق عربة الثلوج موجودة في المقصورة. أجل ..
    Bu evraklar elinizde olmadığı sürece, ...size önerim, işbirliğinizi alıp, ...yerine sokmanızdır. Open Subtitles لذا، لو لا تحملان الوثائق المطلوبة أيها السيدان، أقترح عليكما ضرب التعاون الذي تريدانه بعرض الحائط.
    Aynı zamanda, büyük miktarda para ve çeşitli evraklar da kayıp. Open Subtitles أيضا فقد مبلغ كبير من المال والعديد من الوثائق
    O elindeki önemli gibi görünen evraklar da ne Gooper? Hiç. Open Subtitles ما المهم فى هذه المستندات التى معك يا جوبر ؟
    Hayatının 30 yılında, sahte evraklar hazırladı-- asla kendisi için değil, her zaman başka insanlar için, zulüm gören ve ezilenlerin yardımına koştu. TED لمدة ثلاثين عاماً من حياته كان والدي يزور الاوراق الرسمية لا لنفسه بل للآخرين لقد غدا عون المضطهدين والمظلومين
    Efsanevi bir yaratık tarafından rehin tutulmak, sahte evraklar, dikkatle hazırlanmış casusluk planları... Open Subtitles أن أكون رهينة لمخلوق أسطوري وتزوير مستندات ومؤامرات تجسسية متقنة
    Annem bazı evraklar imzalamam gerektiğini söyledi. Open Subtitles اجل , امي قالت يتوجب علي ان اتعامل مع بعض اوراق التأمين هنا
    Mahkeme emriyle onlardan bazı evraklar aldık. Open Subtitles قمنا باستصدار حكم قضائي واخذنا منهم وثائق
    -Uğraşmam gerken evraklar var. Yanında kal, tamam mı? Open Subtitles لا يزال عندي المزيد من الأعمال الورقية لأنجزها ابقى معه، حسناً؟
    Gelecek dönem bursla ilgili evraklarýný tamamlamýþ olarak gelirsin. Open Subtitles تستطيع القدوم الفصل القادم مع كامل أوراقك و معونتكَ المالية
    Beni yollarlarken de, beni her şeyden aklayan evraklar imzalattılar. Open Subtitles ، وهم تَركوني أَذْهبُ مَع العمل الكتابي الصحيحة، يُبرّئُني منه كُلّ شيء.
    Benim ahlaksız bir başkan olarak işaretlendiğim evraklar. Open Subtitles أريد منك أوراقاً قديمة ومنسية أشياء وقعتُ عليها عندما كنت نائب الرئيس
    Bu evraklar büyük 3 eyalet bölgesindeki dükkanların satış kayıtları. Open Subtitles هذه الصُحُفِ المبيعاتَ تُسجّلُ لكُلّ مخازنِنا في منطقةِ ثلاثيةِ المقاطعةَ الأعظمَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد