ويكيبيديا

    "parkta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المنتزه
        
    • المتنزه
        
    • حديقة
        
    • بالحديقة
        
    • الحديقه
        
    • المنتزة
        
    • متنزه
        
    • منتزه
        
    • فى الحديقة
        
    • المتنزهِ
        
    • المتنزّه
        
    • بالمنتزه
        
    • بالمتنزه
        
    • بالمنتزة
        
    • الحدائق
        
    Artık taşra gezilerine gitme, artık parkta uzun günler geçirme. Open Subtitles لا رحلات خارج البلاد ولا تقضي أوقات العصر فى المنتزه
    Artık onun evden ne zaman ayrıldığını parkta normalde hangi yoldan gittiğini öğreniyoruz. Open Subtitles وفجأة نعرف متى غادرت منزلها ما هو الطريق الذي عادة تسلكه حول المنتزه
    Bizonları ve kurtları bu parkta görüntülemeyi ilk defa 15 yıl önce denedim. Open Subtitles جرّبت في البداية تصوير البيسون والذئاب في هذا المتنزه الوطني قبل 15 عام
    Onlar tekerlekli sandalyedeki büyük annelerinden, parkta uyuyan evsiz kadına kadar herkes için tasarlar. TED هم يصممون للجميع، من الجدة المقعدة وحتى المرأة المشردة التي يرونها تنام في المتنزه.
    Çalınacağını düşündüğünüz için cüzdanınızı bir parkta bir bankın üstünde unutmamaya çalışırsınız değil mi? TED تماماً مثلما أنك لن تترك محفظتك علي منضدة في حديقة وتتوقع أنه سيتم سرقتها إذا فعلت هذا، حسناً؟
    - Yürüyüşlerimizden birinden sonra satranç takımımı parkta unuttuğumu farkettim. Open Subtitles بعد إنتهاء إحدى مُبارياتنا، إكتشفتُ أنّي تركتُ الشطرنج خاصّتي بالحديقة.
    Buraya gelmek ne güzel. parkta hiç yazmamıştım. Open Subtitles إنها فكره ممتازه للقدوم إلى هنا لم أكتب أبدا فى الحديقه
    Ve her cumartesi hemşire ayakkabılarımı giyip parkta tempolu yürüyüş yapıyor muyum? Open Subtitles وهل أمشي سريعا في حزاء ممرضة كل يوم سبت في المنتزه ؟
    Gençken her tatilimi ulusal parkta geçiriyordum. TED كل عطلة قضيتها عندما كنت ولدا صغيرا كانت في المنتزه الوطني.
    Burada parkta buluşuruz. Daha önce karşılaştığımız bankta. Open Subtitles حسناً ، دعنا نلتقى فى المنتزه على المقعد الذى التقينا عليه من قبل
    İşten önce az bir zamanım vardı parkta durup oyun oynayan çocukları izlemeyi severim. TED كان لدي بعض الوقت قبل العمل لذلك أحب التوقف في المتنزه لمشاهدة الأطفال وهم يلعبون.
    Bayan Lark, Andrew'la birlikte parkta yürümeyi sever. Open Subtitles الآنسة لارك تحب المشي في المتنزه .. مع أندرو
    Ama o çok tatlıydı. parkta öylece yürüdük. Open Subtitles لكنها كانت جميلة جداً مشينا في المتنزه فحسب
    Somoza'nın ulusal muhafızlarına ait parçalanmış bir tank Managua'daki bir parkta anıt olarak bırakılmıştı ve bir çocuğun enerjisi ve ruhuyla oyuncağa dönüşmüştü. TED دبابة مدمرة تتبع لحرس سوموزا الوطني تُركت كنصب تذكاري في حديقة في ماناغوا، وقد تغيرت بروح وطاقة الطفل.
    İkisi de, yukka ve Creosote çalısı, Toprak Yönetimi Bürosu'nun arazisindeler ve bu ulusal bir parkta korunmaktan çok farklı tabii ki. TED وكلاهما يتواجدان على أراضي مكتب إدارة الأراضي و هذا الأمر يختلف تماماً عن كونها محمية في حديقة وطنية
    Etrafınızda kimse yok ve sizin üstünüzdeki parkta çocukların oynadığını duyuyorsunuz, Aşağıda ne olduğundan tamamen habersiz. TED لا يوجد أحد حولك، وتسمتع إلى الأطفال يلعبون بالحديقة فوقك، لا يعون تماماً ما بأسفل.
    Bir gün Clarie ile birlikte parkta bir bankta oturuyorduk. Open Subtitles وفي يوم من الأيام أنا وكلير كنا نجلس على مقعد الحديقه
    Sonraysa sahilde ve şimdi de iki kilometre ötedeki parkta Open Subtitles و بعدها على الشاطئ و الآن في المنتزة بعيداً بميل
    Ve çocuklar, yağmurdan etkilenmeden camdan çatının altındaki parkta oyunlar oynayacak. Open Subtitles وسيلعب الاطفال في متنزه مظلل من المطر بسقف من البلور
    Ben dört yaşındayken, büyük babamla Japonya'da bir parkta yürüyorken, o aniden kayboldu. TED حين كنت في الرابعة، بينما كنت وجدي نتجول في منتزه باليابان لم أجده فجأة.
    Oh, Onu Çin Restoranı'na götüreceğim ve daha sonra belki parkta yürürüz. Open Subtitles اوه,أنا سأخذها لتناول الطعام الصينى و بعدها يمكن أن نمشى فى الحديقة
    Hadi ama, onlar parkta dama oynayan, bir avuç ihtiyardı. Open Subtitles .لقد كان هذا وصفاً قديماً لكبار يلعبون الدومينه في المتنزهِ
    Bana nesli tükenmiş bir kaplumbağanın parkta yaşadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles أتقول لي أنّ هناك غيلماً منقرضاً تعيش في هذا المتنزّه
    parkta uyuyakaldığımız gün üzerindeydi. Open Subtitles لبستيه فى اليوم الذى نمنا فيه بالمنتزه معاً
    parkta bulduğumuz... mavi çocuğun nesi olduğuna dair iddiaya girmiştik. Open Subtitles تراهنا على ما خطب ذلك الفتى الأزرق الذي وجدناه بالمتنزه
    Ne zaman en sevdiği şarkıyı duysam veya bir kız çocuğunu parkta ip atlarken görsem. Open Subtitles كلما سمعت أغنيتها المفضلة أو رأيت فتاة صغيرة تقفز الحبل بالمنتزة
    Ben parkta dama oynarim, ve sen otobüslerle tartismaya baslarsin. Open Subtitles انا العب استغمايه في الحدائق و انتي تبدأين بالشجار مع الاتوبيس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد