ويكيبيديا

    "türkiye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تركيا
        
    • التركية
        
    • التركي
        
    • بتركيا
        
    • وتركيا
        
    • السويد
        
    • لُعْبة
        
    • رومي
        
    • لتركيا
        
    dediğini hatırlıyorum. Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin ya da buna yakın bir rakam var. TED ولكن تحتوي تركيا حاليا على ما يقارب 2مليون و300 ألف شخص أو شيء من هذا القبيل، إذا قمت بحساب عدد اللاجئين.
    Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. TED أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة.
    Sizi burada teste tabi tutmayacağım ama aralarında en yüksek olanı Türkiye, Polonya, Rusya, Pakistan ve Güney Afrika. TED لن أضعكم في امتحان هنا، ولكنها تركيا هي الأعلى في نسبة وفيات للأطفال، و بولندا وروسيا وباكستان وجنوب إفريقيا
    - Sen ona bakma. Türkiye'de herşey mümkündür. Seni kaçakçılıktan suçlamayabilirler. Open Subtitles كل شيء محتمل في تركيا انهم قد لا يعاقبونك على التهريب
    Duyduğum ve de şahsen inandığım bir hikayede Türkiye'deki günleri anlatılıyor. Open Subtitles قصه اخبرها لي بعض الفتيان.وهي التي اصدقها من ايامه في تركيا
    Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. Open Subtitles إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط
    Türkiye sizinle gurur duyuyor diye, sizi hala oturuyor musunuz? Open Subtitles بينما الأطفال يهتفون إن تركيا فخورة بكم إنهم يصرخون بالخارج
    Türkiye ucuz, ama Hırvatistan ilk buluştuğumuz yer, o yüzden iyi olacak. Open Subtitles تركيا رخيصه لكن كرواتيا حيث ألتقينا أول مره لذا هذا سيكون لطيفاً
    Gezegenin en büyük petrol ve gaz kaynaklarından bazıları Türkiye'nin doğusunda Orta Asya'dan Afganistan'a uzanan hat üzerinde yer alır. Open Subtitles بعضا من أكبر حقول النفط و الغاز في العالم موجودة في شرق تركيا في حزام عبر آسيا الوسطى حتى أفغانستان
    Çinliler'in ve Ruslar'ın Türkiye'den daha fazla teklif vereceğini biliyorsunuz. Open Subtitles تعرف أن الصينيين والروس سيخرجون تركيا من المزايدة ليحصلوا عليه
    Sırbistan'daki havaalanını, Moskova, Paris arası hızlı tren hattını, Türkiye'deki gaz boru hatlarını, Makedonya'daki bir otoyol köprüsünü o destekliyor. Open Subtitles مطارات في صربيا، خط سكة حديد سريع بين موسكو وباريس وخطوط أنابيب غاز في تركيا ورسوم عبور الجسر في مقدونيا.
    Türkiye'nin Ermeni topluluğu içinde daha birkaç ay önce yaşandı. TED في المجتمع الارميني في تركيا منذ عدة شهور
    Bu ülke benim ülkem; Türkiye. TED وهي الدولة التي قدمت منها .. انها تركيا
    Türkiye asla sömürgeleştirilmedi. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra bağımsız bir ulus olarak kaldı. Bunu akılda tutmamız gerekir. TED لان تركيا لم تُستعمر لذا بقيت دولة مستقلة بعد اندثار الامبرطورية العثمانية ولهذا
    İkincisi ve en önemlisi, Türkiye, bir demokrasiye bahsettiğimiz tüm ülkelerden daha erken dönüştü. TED ويضاف الى ذلك .. امرٌ اكثر اهمية ان تركيا تحولت الى دولة ديموقراطية قبل العديد من الدول التي نتحدث عنها
    1950'de Türkiye ilk özgür ve adil seçimlerini yaptı. Daha otokratik, laik rejim böylece sona erdi, ki bu rejim Türkiye'nin doğuşuydu. TED ففي 1950 جرت اول انتخابات حرة في تركيا والتي انهت عصر الاستبداد العلماني وكانت تلك الانتخابات بداية انطلاقة تركيا
    Türkiye'deki dindar Müslümanlar, politik sistemi oy kullanarak değiştirebileceklerini gördüler. TED ووجد المحافظون الاسلاميون في تركيا ان التصويت هو الوسيلة الوحيدة للتغيير في تركيا
    İkincisi, son yirmi yıl içinde, küreselleşme sayesinde, pazar ekonomisi sayesinde, orta sınıfın yükselmesi sayesinde, Türkiye'de, benim tanımımla İslami çağcılığın yeniden doğuşunu gördük. TED كما انه في العقدين الأخيرين .. وبفضل العولمة واقتصاد السوق وبفضل نمو الطبقة الوسطى رأينا في تركيا ما اسميه انا اعادة ولادة الحداثة الاسلامية
    Çünkü Türkiye'den bir ürün alırsanız veya başka bir yerden, etiketi Türkçe değil, öyle ise bu yerel bir ürün değil. TED لأنه إذا وصلكم أي إنتاج من تركيا أو غيرها ليس مكتوبًا عليه باللغة التركية فإنه ليس إنتاجًا محليًّا.
    Bana Türkiye kıyılarında ki Ermenilerin durumunu aratırmayı planladığınız söylendi. Open Subtitles قيل لي أنك تخطط للتحقيق محنة الأرمن على الساحل التركي.
    Türkiye'deki üslerimizden birindeki çalıntı silahlar bölümüne girilmesine yardım etmiş. Open Subtitles ساعد فى اقتحام حلقة الاسلحة المفقودة من احد قواعدنا بتركيا
    Bunun yerine, tekstil fabrikalarını kurmak için Türkiye ve Meksika'yı seçtiler. Çünkü eğitim seviyeleri %25 ile %30 arasındaydı. TED فلقد اختاروا المكسيك وتركيا عوضاً عن ذلك لنصب مصانع القماش لأن مستوى تعليمهم كان حوالي 25 إلى 30 بالمئة
    Khosrow, dağlardan saklana saklana önce Türkiye'ye oradan İsveç'e kaçtı. Open Subtitles خوسرو هرب الى تركيا عبر الجبال ومنها الى السويد
    Ülke olan Türkiye, hindi değil. Open Subtitles في تركيا لا يوجد ديك رومي.
    Türkiye' nin yaşam dolu renkleri, akıl almaz bir hızda ölüm rengine dönüştü. Open Subtitles الألوان اللامعة لتركيا قد أفسح مكانًا للون الموت بالسّرعة العالية بشكل غير معقول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد