Ama şimdi görüyorum ki paramı saklasam daha iyi edermişim, | Open Subtitles | لكن الآن أرى أنه كان يجب أن أحتفظ بالمال لنفسي |
Tamam, ama şimdi bunun seni mutlu edebilecek bir şey olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لكن الآن أرى أنه ربما كان ذلك ما تحتاجينه لتكوني سعيدة |
- Yeni bir taktik denediğini görüyorum. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | ـ أرى أنه اتخذ مساراً جديداً ـ ماذا تقصد ؟ |
Bak biliyorum, pek şansımız yoktu ama bence bizim beraber olmamız gerekirdi. | Open Subtitles | أعلم أن الإحتمالات ضعيفة لكن أرى أنه من المفترض أن نكون سويًّا |
bence bu harika, birbirimizi kucakladığımızda, ünlü harfleri karıştırdığımızda ve birbirimize yardım ettiğimizde. | TED | أرى أنه من الجميل لو تعانقنا جميعًا، ونحن نمزج حروفنا المتحركة، يمكننا أن نصنع سلمًا صغيرًا. |
Lanet Lawrence olduğunu görebiliyorum. Ne oldu ? | Open Subtitles | أرى أنه " لورينس "ْ ماذا حدث ؟ |
görüyorum ki, gösteriyi izleme olanağı bulabilmişsiniz. | Open Subtitles | أرى أنه لديكم فرصة لرؤية عرض التحمس الدينى الجانبى |
Kahvaltıda yediğin gevrekleri görüyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنه كان هناك حنطة في إفطارك |
Ondaki yeteneği görüyorum. Diğerleri de. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنه يمتلك ما يميزه عن باقي الفتيان |
görüyorum da uzun, yakıcı bir yazın ardından size verdiğim temiz sicilleri kirletmek çok da uzun sürmemiş. | Open Subtitles | بعد صيف طويل وحار بعيداَ عنكم أرى أنه لم يمض وقتا طويلا لكم لتوسخوا الصفحة البيضاء اللتي أعطيتها لكم |
görüyorum ki bu hafta da kendi meselelerinle ilgileniyorsun ancak anaokulunda yeni bir öğretmen var ve kamerayı kapatıp bizi dövüyor. | Open Subtitles | أرى أنه لديك أشياؤك الخاصة تجري هذه الأسبوع ولكن هناك معلمة جديدة في الروضة الذي تعطل الكاميرا ومن ثم تضربنا |
görüyorum ki bu hafta da kendi meselelerinle ilgileniyorsun ancak anaokulunda yeni bir öğretmen var ve kamerayı kapatıp bizi dövüyor. | Open Subtitles | أرى أنه لديك أشياؤك الخاصة تجري هذه الأسبوع ولكن هناك معلمة جديدة في الروضة الذي تعطل الكاميرا ومن ثم تضربنا |
Kaçış olmadığını görüyorum, gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى أنه لا يوجد مهرب, ويجب أن أخبرك بالحقيقة |
görüyorum ki, hâlâ peşini bırakmamış. | Open Subtitles | كان يُمكنني أن أرى أنه مازال مُطارد بهذا الأمر |
O halde hastalığı kurtuluşunun köklerindeydi... ve bence olaya bu noktadan bakmak gerçekten ilginç. | Open Subtitles | لذلك، مرضهكانهوسببنجاته .. وأنا أرى أنه شيء مثير للاهتمام أنتراهمن تلكالزاوية. |
Ama bence, burada olmak onun kaderinde vardı. | Open Subtitles | و لكنني أرى أنه مقدر لها أن تكون هنا سواء بسبب الإنسان الآلى أو غيره |
Ama bence, burada olmak onun kaderinde vardı. | Open Subtitles | و لكنني أرى أنه مقدر لها أن تكون هنا سواء بسبب الإنسان الآلى أو غيره |
bence, en iyisi görüntü kayıtlarına bakalım. | Open Subtitles | أرى أنه من الأفضل أن نلقي نظرة على الأشرطة |
Son anda olduğunu biliyorum ama baloya birlikte gitsek bence çok muhteşem olurdu. | Open Subtitles | أعلم أنه إقتراح باللحظة الأخيرة ولكن أرى أنه من الرائع لو ذهبنا للحفل معاً |
bence o, evlilik sorunu olan orta-sınıftan bir kadının tutkularından etkilenmiş. | Open Subtitles | أرى أنه مفتون بالحماس الشديد لمرأة من الطبقة المتوسطة تواجه مشاكل زوجية |
Çok güçlü bir bükücü olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أرى أنه مُخضع قوي جداً |