Tek bildiğim çok garip şekilde davrandığın. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك تتصرفين بطريقة في غاية الغرابة |
diğerlerine ne söylediğini bilmiyorum. bildiğim tek şey benimle konuştuğunda... beni seviyordun. | Open Subtitles | أنا لا أدري ماذا قلتَ للأخريات ولكن الشئ الذي أعرفه أنك عندما حدثتني |
Tek bildiğim hayatımı kurtardığın. Çok cesurdun. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك أنقذت حياتي، كنت شجاعاً للغاية. |
Tek bildiğim, onu öldürüp bir hendeğe attığın. | Open Subtitles | كل الذي أعرفه أنك قتلته وتركته في الغابة |
Tek bildiğim sevgilini öldürdüğün ve aklında neler olduğunu bilmediğim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك قد قتلت صديقتك ولا أعرف ماذا يدور برأسك |
bildiğim kadarıyla, o silahı dolabıma siz yerleştirdiniz. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك أنت من وضعت المسدس في خزانتي. |
Tek bildiğim öncelikle kızmanız gerektiği! | Open Subtitles | ,كل ما أعرفه أنك أولا , يجب عليك أَنْ تغضب |
Seni görmediğimi söyledim. Tüm bildiğim, bir kaltak olduğun. | Open Subtitles | أخبرته بأنني لم أرك و كل ما أعرفه أنك في مكان ما |
Tüm bildiğim babanın ayak izlerini takip etmeyi seçtiğin. | Open Subtitles | كل ما أعرفه .. أنك مراقب في حال أنك قررت |
bildiğim tek matematik, penisini onun vajinasına sıfır kez soktun. | Open Subtitles | الحساب الوحيد الذي أعرفه أنك لم تضع عضوك بفرجها و لو لمره |
Ama bildiğim şu ki, ekonomik zorluk çeken insanların sırtından çok uzun süredir geçiniyorsunuz. | Open Subtitles | لكن ما أعرفه أنك لوقت طويل كنت تغذي الانحطاط العام |
bildiğim tek şey başının belada olduğu. | Open Subtitles | لم أكن أعلم عن أي شيء كل ما أعرفه أنك في مأزق |
Tek bildiğim onu senin yerleştirmiş olduğun. | Open Subtitles | ماذا كان يفعل هناك ؟ كل ما أعرفه أنك دسسته |
bildiğim kadarıyla artık aktif görevde değilsin. | Open Subtitles | آخر ما أعرفه أنك لست في الخدمة بعد الآن. |
Tek bildiğim, senin benim için her şey demek olduğun. Ve hep olacağın. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك كل شيء بالنسبة لي ولطالما كنت كذلك |
bildiğim tek şey seni engellediğimden beri daha kötü duruma geldin ama yine de kendimi sana en yakın hissettiğim zamanlardı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك تزداد سوءً منذ أن أوقفتك ومع ذلك في تلك اللحظة شعرت بأني أقرب إليك |
Tek bildiğim, senin benim için her şey demek olduğun. Ve hep olacağın. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك كل شيء بالنسبة لي ولطالما كنت كذلك |
Tek bildiğim beni ve babamı kurtarmış olduğun. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك أنقذتني أنا وأبي |
bildiğim tek şey, aptal bir yabani hayvan fotoğrafçısısın. | Open Subtitles | كُل ما أعرفه أنك مصور مناظر برية غبي. |
bildiğim bir şey varsa, o da senin karşımda oturduğundur oğlumun yaşadığıdır. | Open Subtitles | لكن ما أعرفه أنك موجود هنا الآن... وأنت حي... يا بني. |