Afrikalılar için evlerinden çıkan bilim kurgu güce giden irade olabilir. | TED | إن الخيال العلمي النابع من الوطن، بالنسبة للأفارقة، هو إرادة القوة. |
Çünkü bence bu çok etkileyici ya da ben 17.-19. yüzyıl bilim kurgu hikayelerinden garip bir şekilde büyüleniyorum. | TED | هل هذا فقط لأنني أعتقد بأنه رائع، أو لأنني مندهش بقصصِ الخيال العلمي في القرنين السابع عشر والتاسع عشر؟ |
Fakat fikirleri yalnızca bilim kurgu dergilerinde ve filmlerinde kabul görüyordu. | Open Subtitles | لكن افكاره كان تجد قبولا فقط في افلام الخيال العلمي والمجلات |
Ve bu bilimkurgu değil. Bu kamerayi ürettik. | TED | ذلك ليس من الخيال العلمي. لقد بنيناه فعلا. |
Bu bilim kurgu filmlerinin uzun zaman bir geçmişi vardır. | Open Subtitles | هناك تقليد طويل من هذه النوعية من أفلام الخيال العلمي |
Ailesi bilim kurgu izlemediğini söylüyor, çizgi roman da okumuyor. | Open Subtitles | الآباء يقولون أنه لا يشاهد الخيال العلمي أو القصص المصورة |
Aslında, bu genel olarak bilim kurgu olarak görülürdü ama artık dünya, bunu yapmanın mümkün olduğu bir yer haline geldi. | TED | حسناً ، في العادة كان هذا يعتبر من الخيال العلمي ، ولكننا الآن أصبحنا في عالمٍ حيث يكون ذلك ممكناً. |
EDI: Robot. 1921'de bir bilim kurgu öyküsünde, Çek oyun yazarı Karel Čapek tarafından uydurulan bir sözcük. | TED | الروبوت: كلمة صيغت سنة 1921 في إحدى قصص الخيال العلمي التي كتبت من الكاتب المسرحي التشيكي كاريل كابيك. |
Yani genomu değiştirilmiş insanlar daha aramızda olmayabilirler fakat bu kavram artık bilim kurgu sayılamaz. | TED | وهكذا، فليس لدينا إلى اليوم بشر معدلين وراثيا ولكن ذلك لم يعد من قبيل الخيال العلمي. |
bilim kurgu ve fantastik roman yazarları gerçek anlamda dünyalar yaratırlar. | TED | كتاب الخيال العلمي والخيال قاموا حرفيا ببناء عوالم. |
bilim kurgu yazarı David Brin, birçok farklı von Neuman makinesinin var olduğu ve eşzamanlı çoğaldığı bir evren hakkında yazar. | TED | مؤلف الخيال العلمي دايفيد برين يكتب عن عالم توجد فيه مختلف آلات فون نيومان التي تتكاثر معًا |
Uçan arabalar sonunda bilim kurgu filmlerinden çıkıp çekici bir iş hâline geliyor. | TED | أخيراً بدأ يتحول مفهوم المركبات القابلة للتحليق والطيران من مبدأ الخيال العلمي إلى مجال جاذب للإستثمار وللأعمال. |
Haksız mıyım? Bir bilim kurgu kitabı okuduğunuzu düşünüyorsunuz. | TED | صحيح؟ إذ وكأنكم تقرؤون كتاباً في الخيال العلمي. |
Muhtemelen bana "Üç boyutta sıkışıp kalmış olarak nasıl bu çılgın bilim kurgu fikrini test edeceğiz?" sorusunu soruyorsunuzdur. | TED | عليكم أن تسألوني سؤال كيف علينا بحق الرب أن نختبر فكرة الخيال العلمي هذه ، ونحن عالقون في ثلاثة أبعاد ؟ |
Çocukluğumda bilimkurgu kitaplarını yutardım. Şimdi de öyleyim. | TED | لقد شغفت بكتب الخيال العلمي أثناء طفولتي. |
Selamlar ve hoş geldiniz 59. resmi bilim kurgu (BK) Kulübü toplantısına. | Open Subtitles | تحياتي ومرحباً إلى الإجتماع الرسمي التاسع والخمسون لنادي الخيال العلمي |
O Montepulciano yu, Lebanese Yucchini yi ve Bilim kurguyu seviyor. | Open Subtitles | إنها تحب المناطق الأثرية والمقبلات اللبنانية وأفلام الخيال العلمي |
bilim kurgudan hep ilham almışımdır. | TED | لطالما كان الخيال العلمي مصدرًا لإلهامي. |
Sadece bir bilim kurguda okuduğum yeni bir teknolojiyi araştırmaya başladım. | TED | ولهذا بدأت بالبحث عن تقنية جديدة التي قرأت عنها فقط في الخيال العلمي. |
Gençken, diger dünyalarda yasamin olma ihtimaline ufkumu açan birçok bilim-kurgu okudum. | Open Subtitles | كطفل , قرأت الكثير عن الخيال العلمي, والذي فتح عيني الى امكانية |
Bilim kurguya ilgi duyan bir kız bulmanın ne kadar zor olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك فكرة كم نادر هو إيجاد فتاه تحب الخيال العلمي |
Bu sanki bilim kurgunun en iyisinin gerçekleşmesi gibiydi. | TED | كانت كمخلوق الخيال العلمي الذي أصبح حقيقة. |
Bu bilimkurguyu önerecek konumun bile yok. | Open Subtitles | ليس لديك مكان حتى باقتراحه بإطار الخيال العلمي. |
Gördüğünüz gibi mikroskobik alem bilim-kurgudan bile daha muhteşem. | TED | وكما ترون، العالم المجهري أكثر إدهاشًا من الخيال العلمي. |
Klasik bilim kurguyla Afrofütürizmin farkını en iyi bir ahtapot analoji ile açıklayabilirim. | TED | أستطيع شرح الفرق بين الخيال العلمي الكلاسيكي والمستقبلية الأفريقية بدقة، إن استخدمت تشبيه الأخطبوط. |