Rahmetli kocası Sir Matthew'ın vasiyetine bağlı olarak bana ve eşime kalacak. | Open Subtitles | ..فهى ستؤول لى ولزوجتى بناءا على وصية المرحوم زوجها السابق, سيد ماثيو. |
Rahmetli kocamın kızkardeşinin... aile içinde unutmayı tercih ettiğimiz birlikteliğinden olan kızı. | Open Subtitles | -انها ابنة أخت المرحوم زوجى -التى تتحد العائلة بأسف فى رغبتها لنسيانها |
Rahmetli Javed Abbas, bu bölümün eski başkanıydı. | Open Subtitles | المرحوم جافيد عباس كان المشرف الرئيسى لهذا القطاع الخاص |
Bununla birlikte, Merhumun pardon davalının mahkumiyet formalitelerine devam etmeden önce... | Open Subtitles | ولكن, قبل أن نُكمل في شكليات الحُكم على المرحوم... أقصد المُتهم... |
Başlamak için en iyisinin merhum babam olduğunu düşünüyorum. | TED | و ربما المكان الافضل للبدء به هو المرحوم ابي. |
Yasını tuttuğun küçük kardeşimle aldığın mesafeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت عملك الذي عملتَ في أخي الأصغر المرحوم |
Siz rahmetlinin kardeşisiniz. | Open Subtitles | أنت أخ المرحوم. |
Oysa Rahmetli Semyon Rogojin değil on bin, on ruble için bile bir adamı köpek gibi boğazlar. | Open Subtitles | المرحوم سيمين روجوجين كان لطاردك حتى الموت بسبب 10 روبلات فما بالك بـ 10 آلاف |
Sevgili Rahmetli babam için düzenlenen... anma törenine katıldığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اود ان اشكركم جميعاً على حضور هذا التكريم من أجل العزيز، المرحوم والدي |
O, Amcası Sachin... Rahmetli amcası Sachin. | Open Subtitles | إنه , عمها ساجين عمها المرحوم ساجين |
Bu durum sadece müvekkilimin mülkiyet haklarının ihlali anlamına gelmemekte, aynı zamanda müvekkilimin Rahmetli babasının ektiği ağaçlarla kurduğu derin duygusal bağların da sarsılması anlamına gelmektedir. | Open Subtitles | لا يتحدث هنا فقط انتهاك لحقوق موكلتي في الملكية بل عن علاقة شعورية عميقة لموكلتي وأفراد عائلتها بالأشجار التي زرعت من قبل والدها المرحوم |
Rahmetli Sultan'ımız Selim Han sayesinde hazinemiz ağzına kadar doludur Hünkâr'ım. | Open Subtitles | الخزينة مليئة يا جلالة السلطان، بفضل المرحوم السلطان "سليم خان" |
[Süleyman] Rahmetli babam Sultan Selim Han ile görüşüp sunmak nasip olmadı. | Open Subtitles | لم أتمكن من تقديمها لوالدي المرحوم جلالة السلطان "سليم خان" |
Bir düşüneyim, Rahmetli babanızın kuzeninin karısının kardeşi. | Open Subtitles | إنه شقيق زوجة ابن عم والدكم المرحوم. |
Büyük ekonomist Rahmetli Rudi Dornbusch der ki: "Bir şeyler olacağını düşündüğünüzden daha çok vakit alır, sonra olabileceğini düşündüğünüzden çok daha hızlı olur." | TED | قال المرحوم "رودي دورنبوش" الخبير الإقتصادي العظيم، "تستغرقُ الأشياء وقتاً طويلاً للحدوث وثم تعتقد أنها ستحدث وتحدثُ فيما بعد بسرعة أكبر مما كنت تعتقد أنها ستستغرق." |
Rahmetli Mohammad Ismail | Open Subtitles | المرحوم محمد إسماعيل |
Hizmetçinin sunacağı tek şey Merhumun sözleri olacaktır. | Open Subtitles | هو ما أخبرها به المرحوم |
Merhumun arkadaşı mıydınız? | Open Subtitles | هل انتم اصدقاء المرحوم ؟ |
Hani, merhum Albay Howard'ın kör bir dışkı tarafından, ölesiye sopayla dövüldüğünü söylemişti | Open Subtitles | ان المرحوم كولونيل هوارد قد ضُرِب حتى الموت ببراز خشن ؟ |
Yasını tuttuğun küçük kardeşimle aldığın mesafeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت عملك الذي عملتَ في أخي الأصغر المرحوم |