ويكيبيديا

    "بالخروج من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çıkmama
        
    • çıkmasına
        
    • çıkıp
        
    • çıkmana
        
    • çık
        
    • dışına
        
    • çıkmamıza
        
    • çıkacaksak
        
    • çıkabildiğim
        
    Anne, o gezide neler olduğu hakkında en ufak bir bilgin olsaydı bir daha evden çıkmama asla izin vermezdin. Open Subtitles أمّاه، لو كانت لديكِ أيّ فكرة عمّا حدث في تلك الرحلة فإنّكِ لمْ تكوني لتسمحي لي بالخروج من المنزل مُجدداً.
    Evden dışarı çıkmama izin verilmezdi. İster Ray de bana, ister Jay de... Eskiden radyo dinlerdim. Open Subtitles لم يُسمح لي بالخروج من المنزل أبداً كنت أستمع إلى جهاز الراديو
    Genç bir kadın ve dört yaşındaki kızının Hickam Vadisi Yolu'ndan araçlarıyla bölgeden çıkmasına izin verdin mi? Open Subtitles هل سمحت لشابه و ابنتها البالغه من العمر 4 سنوات بالخروج من المنطقه بسيارتهما على طريق وادى هيكام؟
    Pekâlâ, hemen şu anda senin, babanın ve biyolojik annenin buradan çıkmasına izin vereceğim canlı olarak, sonsuza kadar mutlu mesut yaşayın diye. Open Subtitles , حسناً، سأسمح لكِ و لوالدكِ , و والدتكِ الحقيقية بالخروج من هنا أحياء، لتعيشوا حياة سعيدة أبدية
    Bir psikopatın dışarı çıkıp azman bir tavşanla etrafta dolaşmasına izin verdin. Open Subtitles لقد سمحت لمريض نفسى بالخروج من هنا ليتجول مع أرنب أبيض كبير
    Annen seni bu kıyafetle dışarı çıkmana izin veriyormu? Open Subtitles والدتك سمحت لك بالخروج من البيت بهذا الزيّ؟
    - Kodesten ücretsiz çık kartı. Open Subtitles انها بطاقة تسمح لك بالخروج من السجن مجانا
    Kadınların bu grubun dışına çıkmaları ve esas toplumla çalışmaları yasaktı. Biz buna hitap edebildik. TED لم يكن يسمح للنساء بالخروج من المجتمع والعمل مع بقية المجتمع. لذا، أستطعنا معالجة ذلك.
    Buradan çıkmamıza izin vermez. Günahlarımızın bedelini ödeyeceğiz! Open Subtitles لن تسمح لنا بالخروج من هنا مطلقاً سندفع مقابل خطايانا
    Her neyse, bende rahibe olayım bare, ...ama belki düğününe gelmem için manastırdan çıkmama izin verirler. Open Subtitles على أية حال ، اناسأصبح راهبة لكن ربما يسمحون لي بالخروج من الدير
    Buradan çıkmama yardım et lütfen. Araba alamıyorum, kapıları açmıyorlar. Open Subtitles أرجوك، ساعدني بالخروج من هنا لا يمكنني أخذ سيارة.
    - Yardım edersen sana 5000 veririm. - Ne için? Buradan çıkmama yardım etmen için. Open Subtitles سأعطيك خمسة ألاف إذا ساعدتني بالخروج من هنا
    Sana ancak odadan çıkmama izin verirsen yardım edebilirim. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمساعدتك هي بالسماح لي بالخروج من هنا كلا.
    Sen kundakçı oldun ve bende Hukukun depolardan çıkmasına izin vermediği dört milyon mini mikrodalga fırınla kaldım. Open Subtitles أنت تحولت إلى حشرة النار .. وأنا أجلس على مايكرويفات كلفت أربعة ملايين دولار وقسم التشريع لم يسمح له بالخروج من المخزن
    Kocana tuzak kuruldu ve hapishaneden çıkmasına asla izin vermeyecekler. Open Subtitles زوجك وقع في مكيدة وانهم لن يسمحوا له بالخروج من السجن أبدا
    Bu adi herifin ensesinde kalın ve görüşünüzden çıkmasına izin vermeyin. Open Subtitles مهلا، يمكنك البقاء على رأس ذلك ابن العاهرة وعدم السماح له بالخروج من بصرك.
    Geleceği düşünmem gerek, buradan çıkıp hayatımı geri kazanmayı, evimi marketimi. Open Subtitles أحتاج التفكير بالمستقبل بالخروج من هنا العودة إلى حياتي ومنزلي والسوق
    Ve telif hakkı koruma süresi bitmiş bir dünyadan çıkıp, baskısı tükenmiş kitapların olduğu bir dünyaya yol alıyoruz. TED و بدأنا بالخروج من مجرد بدون حقوق نشر الى عالم بدون طباعة
    Karın sonunda kulübenden çıkmana izin vermiş. Bir şeyler ye. Keyfine bak. Open Subtitles سمحتَ لك زوجتكُ بالخروج من قفصكَ أخيرًا ، هيا كل شيئًا ، إستمتع
    çıkmana asla izin vermeyecekler, biliyor musun? Open Subtitles لن يسمحوا لكِ بالخروج من هنا انت تعلمين ذلك
    Ama, arabamdan çık denilmesi hiç hoşuma gitmez. Open Subtitles لكننى لن أكون مثلكما وأمركما بالخروج من سيارتى
    - Bu şey geçen gece o kadını, oğlundan ayırmak için evin dışına çıkararak tuzağa düşürdü. Open Subtitles ذلك الشيء أغرى المرأة بالخروج من بيتها.. ليفرّقها عن إبنها.
    Aşırı sıcaklarda, kız kardeşim ve benim evden dışarı çıkmamıza asla izin verilmezdi. Open Subtitles في الحرارة الشديدة، لم يكن مسموحاً لي ولأختي بالخروج من المنزل
    Buradan gücümüzle çıkacaksak bize lazım olacak. Open Subtitles ونريده لو رغبنا بالخروج من هنا، أنصتِ لي!
    Kafamı duvara geçirmeden önce oradan çıkabildiğim için şanslıydım. Open Subtitles لقد كُنت محظوظة بالخروج من هناك قبل أن يكسر رأسي على حائط لعين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد