yeterince deniz havası alıyor musun? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك تحصل على ما يكفي من هواء البحر حسن البالغ من العمر؟ |
Aranızda düşünce farklılıkları mı vardı yoksa sadece sana yeterince itibar göstermiyor muydu? | Open Subtitles | أم أن الأمر كان لم تحصل على ما يكفي من الثقة؟ |
Meşaleler yeterince oksijen olmadığından sönüyor. | Open Subtitles | المشاعل شعلتها تضعف لأنها لا تحصل على ما يكفي من الأوكسجين |
Hoş, büyük bir pirinç topu yapmaya yetecek kadar alırsın. | Open Subtitles | يجب ان تحصل على ما يكفي لجعلها لطيفة, كرة أرز كبيرة |
Bu su samuru ısıl olarak bıçak sırtında yaşıyor sıklıkla bir avdan diğerine, sadece kendine yetecek kadar enerjiyle geçiyor. | Open Subtitles | هذه القضاعة تعيش على الحدود الحرارية القصوى، غالبًا ما تحصل على ما يكفي من رحلة صيد واحدة للتزود به للصيد التالي. |
Dün akşam yeterince egzersiz yapmadın mı? Bir dahaki sefere görüşürüz. | Open Subtitles | لم تحصل على ما يكفي من ممارسة الليلة الماضية؟ قبض عليك في المرة القادمة. |
Savaştayken yeterince çatışmaya girmedin mi? | Open Subtitles | الم تحصل على ما يكفي من اطلاق النار عليك في ما وراء البحار؟ |
Bence kuşlar yeterince uyuyamadıkları için çok kızgınlar. | Open Subtitles | تعلمون، أراهن الطيور غاضبون جدا لأنها لا تحصل على ما يكفي من النوم . |
Onu öldürmeye yetecek kadar değil. | Open Subtitles | لم تحصل على ما يكفي لقتلها ؟ |