ويكيبيديا

    "ذاهبان إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • a gidiyoruz
        
    • ya gidiyoruz
        
    • gidiyorlar
        
    • e gideceğiz
        
    • 'a gittiğimizi
        
    Carol'la birlikte Mısır'a gidiyoruz. Sfenksleri görmeye. Open Subtitles كارول وأنا ذاهبان إلى مصر لرؤية أبو الهول
    Krakov'a gidiyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبان إلى كراكو
    Git, eşyalarını topla dostum çünkü Kanada'ya gidiyoruz. Open Subtitles ‫احزم أمتعتك يا صديقي، لأننا ذاهبان إلى "كندا"
    Meksika'ya gidiyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبان إلى المكسيك
    Baksana, Massimo ve Leopoldo -Bolonya'ya gidiyorlar; at yarışları var. - Ne? Open Subtitles (ماسيمو) و (ليوبولدو) ذاهبان إلى (بولونيا) من أجل خيول السباق
    Hapishaneye gidiyorlar. Open Subtitles إنهما ذاهبان إلى السجن
    - Meereen'e gideceğiz demiştin. Volantis'te ne var? Open Subtitles "قلت أننا ذاهبان إلى "ميرين ماذا يوجد فى "فولانتيس"؟
    - Rufus, Glyndebourne'a gittiğimizi söyle. Open Subtitles أخبرها يا روفوس أننا ذاهبان إلى غليندبورن
    Güzelim, New York'a gidiyoruz! Open Subtitles حبيبي, نحن ذاهبان إلى نيويورك!
    Ben ve Robbie viski toplantısı için Edinburgh'a gidiyoruz. Open Subtitles أنا و(روبي) ذاهبان إلى "إدنبره" لحضور اجتماع بخصوص الويسكي
    Madem ikimiz de New York'a gidiyoruz bir araba kiralayıp birlikte gitsek ya? Open Subtitles حسناً، اسمعي، بما أنّنا ذاهبان إلى "نيويورك"، لمَ لا نستأجر سيّارة... -و نتناوب في القيادة؟
    Maureen'le Bahamalar'a gidiyoruz. Open Subtitles أنا و"مورين" ذاهبان إلى باهاماس
    Londra ya gidiyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبان إلى لندن
    - Kjell Bjarne ve ben tabii ki Oslo'ya gidiyoruz. Open Subtitles (أنا و ( يل بيارن ) ذاهبان إلى ( أوسلو
    Simone ve ben California'ya gidiyoruz. Böylece senin dur durak bilmeyen yorumlarından kurtulabileceğim. Open Subtitles ،(أنا و(سيمون) ذاهبان إلى (كاليفورنيا هكذا يمكن أن أبتعد عن انتقادتك
    Santa Barbara'ya gidiyoruz. Open Subtitles إننا ذاهبان إلى "سانتا باربرا"
    bu yüzden onlar Lu Chan'in ailesinin evine gidiyorlar. Open Subtitles لذا هما ذاهبان إلى منزل والديّ (لو تشان).
    Bennet'in torununun Midian'da olduğunu düşünüyorlar ve oraya gidiyorlar. Open Subtitles إنهما يعتقدا أن حفيد (بينيت) في (مدين)، إنهما ذاهبان إلى هناك
    - Meereen'e gideceğiz demiştin. Volantis'te ne var? Open Subtitles "قلت أننا ذاهبان إلى "ميرين ماذا يوجد فى "فولانتيس"؟
    Benimle olduğunu, Texas'a gittiğimizi söyle. Open Subtitles أخبرهما أنك معي وأننا ذاهبان إلى تكساس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد