Ona Bütün hafta tüyo verdim. Öyle mi? | Open Subtitles | أنا أَعطيه النصائح الصَغيرة طِوال الإسبوع. |
Bütün hafta dalavere çevirdiler. | Open Subtitles | طِوال الإسبوع لمدة طويلة، هو كَانَ ذريعة مستميتة واحدة بعد أخرى. |
Bütün hafta kulis yaptım Niles. | Open Subtitles | لكن، النيل، عِنْدي قِيمَ بحملة لهذا طِوال الإسبوع. |
Tüm hafta boyunca buraya beton dökmüşler. | Open Subtitles | هو مثاليُ. هم كَانوا صَبّ الخرسانةِ هنا طِوال الإسبوع. |
Tüm hafta hapisteydim. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا كُنْتُ محصورُ طِوال الإسبوع. |
öyle gözüküyor ki, bir haftadır benim buluşmalarımdan korkuyormuş. | Open Subtitles | يَظْهرُ هو كَانَ يُخيفُ تواريخي طِوال الإسبوع. |
Bir haftadır beynim çatlıyor efendim. | Open Subtitles | السيد، طِوال الإسبوع لمدة طويلة، أنا أُجهدُ دماغَي: |
Bütün hafta hep somurtup durdun. Neden benimle Mc Gintys'e gelmiyorsun? | Open Subtitles | أنت كُنْتَ إكْتِآب حول هنا طِوال الإسبوع. |
Ördeği doğrar, salatanın içine koyarım ve Bütün hafta boyunca yeriz. | Open Subtitles | نستطيع قطعة ويُمْكِنُ أَنْ اصنعه سلطة نستطيع أْكلَها طِوال الإسبوع |
Hemen arkamda oturan 18 yaşındaki o sinir bozucu sivrisinek ise yine A alacak ve Bütün hafta boyunca bana "Ben zekiyim, sen aptalsın" bakışları atacak. | Open Subtitles | وتفعل ' ذلك أَنا ذكيُ، أنت أخرس ' وجه لي طِوال الإسبوع... وأنا منزعجه جداً ومن المحتمل أننى سأبكى. |
- İyi durumdayız. Bütün hafta çalıştım. | Open Subtitles | نحن بخير ، عَملتُ طِوال الإسبوع ماذا؟ |
Federaller Bütün hafta geldiler ve bana sakladığım yeri söylersem huzur vadettiler. | Open Subtitles | المحقّقون الإتّحاديون يَجيئونَ طِوال الإسبوع... ... تَعِدُنيصفاءَ إذا أُخبرُهم حيث أخفيتُه. |
Tüm hafta yemek pişireceksek, belki de bütün mevsimlik yiyeceğimi buraya getirmeliyim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَجْلبَ كُلّ ي توابل هُنا إذا نحن سَنصْبَحُ الطبخ طِوال الإسبوع. |
Keşke siz olsaydınız. Evet bayan, Tüm hafta buradayım. | Open Subtitles | أَتمنّى لو استطعت نعم , سيدتي، أَنا هنا طِوال الإسبوع |
Dostum, Tüm hafta boyunca içiyorum. | Open Subtitles | يا رجل , حصلت على الكثير طِوال الإسبوع |
Tüm hafta şehir içinde olacağım. | Open Subtitles | سَأكُونُ في البلدةِ طِوال الإسبوع. |
Tüm hafta boyunca hiç yağmadı. | Open Subtitles | هو ما كَانَ يُمطرُ طِوال الإسبوع. |
Bir haftadır cappuccino'mdaki kahve gittikçe azaldı, köpükse a ı. | Open Subtitles | - طِوال الإسبوع لمدة طويلة، أنا أَحْصلُ على أقل قهوة ورغوة أكثر في cappuccinoي. |
Bir haftadır karısıyla birlikte kalıyormuş. | Open Subtitles | كان هنا مَع زوجتِه طِوال الإسبوع! |