Aslında benim konum, mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşırsam işe yarar. | TED | في الواقع، تنجح مؤامرتي فقط إذا شاركتها مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. | TED | وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة |
Yapmaya karar verdikleri şey, mümkün olduğunca çok yataklı uzmanlaşmış tedavi merkezleri inşa ederek ilk önce hastalığın yayılmasını yavaşlatmak ve böylece hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemekti. | TED | ما قرروا فعله هو أولًا محاولة إبطاء هذا الوياء بتركيب أكبر عدد ممكن من الأسرّة في مراكز المعالجة المتخصصة بحيث يمنعون المرض من الإنتشار من المصابين. |
Evet... onu geciktirmek için mümkün olduğunca çok Amazon'a ihtiyacım var. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً نعم أريد أكبر عدد ممكن من فتيات الأمازون لكي نعطلها |
Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. | TED | أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها |
sonra da bunları söyleyebildiğim kadar çok insana söyledim ki daha sonra kaçıp geri dönmek olmasın. | TED | ثم قمت بإخبار أكبر عدد ممكن من الناس، بحيث لن يكون هناك مجال لأن أتملّص في وقت لاحق. |
Bu şirketlerin gizliliğimizi korumak için çok az sebebi var, çünkü iş modelleri bizim her şeyi mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmamıza dayalı. | TED | فهذه الشركات لديها حافز صغير جداً لتساعد على حماية خصوصيتنا لأن نماذج عملها تعتمد على مشاركتنا لكل شيء مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Yani bugünkü gibi konuşmalar, röportajlar, toplantılar boyunca amacımız takıma mümkün olduğu kadar çok insanı katmak. | TED | لذا وعبر خطابات كهذه اليوم وعبر المقابلات واللقاءات سنجيش اكبر عدد ممكن من الناس في الفريق |
mümkün olduğu kadar çok oyuncuyla yemeği ve bilgiyi eşit bir şekilde paylaşmak istedik. | Open Subtitles | أردنا مشاركة الطعام والمعلومات بتساوٍ مع أكبر عدد ممكن من اللاعبين |
Temel olarak amaç mümkün olduğu kadar büyük bir nüfus. | Open Subtitles | أساسياً.. الهدف من ذلك هو أن ينمو أكبر عدد ممكن من السكان. |
mümkün olduğunca çok kişinin en kısa sürede aşılanabileceği bir yol bulun. | Open Subtitles | .. للعمل علي تلقيح أكثر عدد ممكن من الأشخاص باسرع مايمكن |
mümkün olduğunca çok kişiyi beraberinde götürmek istemiştir. | Open Subtitles | و ربما كان يحاول ان يتخلص من أكبر عدد ممكن من الناس معه |
mümkün olduğunca çok can alabilmek için en iyi zaman. | Open Subtitles | مؤكد افضل فرصة لك حتى توقع اكبر عدد ممكن من الخسائر |
Ve eğer bir sorun olmayacaksa mümkün olduğunca çok insanın önünde olmak istiyorum. | Open Subtitles | ولو لمْ يسبب ذلك مشاكل، أودها بأن تكونَ أمام أكثرَ عدد ممكن من الناس. |
Burası bayağı büyük bir şehir, elinizden geldiğince çok insana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | إنها مدينة ضخمة ، و نحن بحاجة إلى أكبر عدد ممكن من الأشخاص للبحث عبرها |
Bu filmi mümkün olduğunca çok insana göz ardı edilemeyeceğimiz bir şekilde ulaştırmaya çalışacağız. | Open Subtitles | سنقوم بعرض هذا الفيديو لأكبر عدد ممكن من الناس |
Daha çok insana bulaşmasını planlıyor olsaydı terminal en ideal yer olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت تخطط لنقل العدوى لأكبر عدد ممكن من الأشخاص فمحطة السفن مكان مثالي |
Ve sanırım bu hatıradan esinlenerek, müziği denemek ve onu olabildiği kadar çok insana ulaştırmak benim tutkum oldu, mümkün olan her şekilde. | TED | واعتقد اني ومن وحي الهام هذه الذكرى فقد تولدت لدي الرغبة للمحاولة و ولتقديمها لاكبر عدد ممكن من الناس محاولا ايصالها لهم باي طريقة كانت |
Donanma Komutanlığı, tedbir olarak geniş çaplı bir tahliye için büyük-küçük olabildiğince çok deniz vasıtasını toplasın. | Open Subtitles | أكبر عدد ممكن من السفن الصغيرة استعداداً لعملية إخلاء واســعة النــطاق ذلك في متناول أيدينا بالفعل , سيدي |
Benim görevim, bu mesajı olabildiğince çok kişiye iletmek. | Open Subtitles | مهمتي هي إيصال تلك الرسالة إلى أكبر عدد ممكن من الناس |