Çünkü her zaman kalmak için ısrar eden küçük bir grup olur. | Open Subtitles | لأنه هناك دائما مجموعة صغيرة تُصرّ على البقاء |
Hayatta kalmak için bir değişim daha geçirmişler. | Open Subtitles | ولديهم تكيف آخر يساعدهم على البقاء أحياء |
Charlie, istemiyorsa kalması için onu zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك إجباره على البقاء إن لم يرد البقاء |
Bu oyunda ayakta kalman için sana yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول مساعدتك على البقاء متقدماً بخطوة في لعبتنا. |
Burada kalıp bunları dinlemeye devam etmekte bir fayda göremiyorum. | Open Subtitles | دكتور ،أعتقد أنه ليس على البقاء هنا لأسمع كل ذلك |
Yolda kalmasına neden olan bir takvimi var. Uzun süre yalnız kalıyor. | Open Subtitles | لديه جدول أعمال يجبره على البقاء على الطريق, يكون لوحده لمسافات طويلة |
Sözümü bitirdiğimde hala gitmek istersen, Seni kalmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | إذا أردت المغادرة بعد أن أنهي كلامي لن أجبرك على البقاء |
Geride Kaldığın için kendini acındırmaya kalkma. | Open Subtitles | لا تجرؤ على الشعور بالأسى لنفسك لأنك قادر على البقاء من بعدي. |
Onu kalmak için zorlayamaz. Ayrıca, o belli ki kendini koruyabilir. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نجبرها على البقاء . بالإضافة ، يمكنها أن تحمي نفسها |
Spor, eğlence, nasıl savaştığımızı öğreniyorlar hayatta kalmak için irademizi ölçüyorlar. | Open Subtitles | لأجل الرياضة أو التدريب. تعلم أساليبنا فى القتال. اختبار قدرتنا على البقاء. |
Zenginleşmekten daha çok hayatta kalmak için zorla yapılan, şehirleri büyüten radikal bir göç. | Open Subtitles | هذا هو نوع الجديد من أنواع النمو الحضاري الصراع على البقاء بدلا من الإزدهار |
Onun burada kalması için zorlamamı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعنين؟ هل ترغبين بإرغامها على البقاء هنا؟ |
Bir hayvan için "gerçekten", beynin hayvanın hayatta kalması için ihtiyacı neyse odur, | TED | "حقا"،بالنسبة للحيوان، ما يحتاجه دماغه أن يكون.. لمساعدته على البقاء حيا.. |
kalması için onu zorlamamanı söylemiştim! | Open Subtitles | لقد قلت لكِ ألا تجبريها على البقاء |
- Jake, burada kalman için seni zorlayamaz. | Open Subtitles | جيك .. انها لا تستطيع اجبارك على البقاء هنا انها لم تطلب ذلك .. |
Böyle kalman için de üstüme düşeni yapmak istiyorum. | Open Subtitles | و أريد أن أقوم بدوري لمساعدتك على البقاء هكذا |
Bunun bir parçası olmak istememiştin bense seni kalıp bizimle ilgilenmeye zorladım. | Open Subtitles | لم ترِد أن تكون جزءًا في هذا، وأرغمتكَ على البقاء والعناية بنا. |
kalmasına ben karar veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع إجبارها على البقاء هناك تسلسل هرمي هنا |
Tamam git hadi! Fikrimi değiştirip Seni kalmaya zorlamadan git. | Open Subtitles | اذهبي قبلما أغيّر رأيي وأحملك على البقاء معنا. |
Kaldığın için sağol. | Open Subtitles | شكرا على البقاء. أنا على بعد 200 ميل إلى أسفل... |
Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |