Ama mutlu olmak için Trol yemek zorundasın. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تأكلي الترولز لكي تصبحي سعيدة |
Hadi, Karen. Bir şeyler yemek zorundasın. | Open Subtitles | هيا يا كارين ، يجب عليك أن تأكلي |
Bir şeyler yemen gerek. Büyük iş günü. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي شيئاً، يوم صعب بالعمل |
Bir şeyler yemen gerek. Chloe? | Open Subtitles | عليك أن تأكلي شيئاً كلوي)؟ |
Bir sürü katman var, en altına inene kadar yemen gerekiyor. | Open Subtitles | ثمة طبقات كثيرة عليك أن تأكلي إلى القاع |
Bizimle yemen gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي معنا. |
Hastaneden önce Yemek yemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي قبل أن تذهبي إلى المُستشفى |
Tamam. Sebzeli Bir şeyler yemelisin ama. | Open Subtitles | حسنًا , لكن عليك أن تأكلي الخضروات |
Bir şeyler yemek zorundasın Saffie yoksa... yoksa öleceksin. | Open Subtitles | يجب عليك أن تأكلي شيئا سافي، أو... سوف تموتين. |
yemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تأكلي |
Bir şeyler yemek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي شيئا |
- yemek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي - أنها الرائحة - |
Yemek yemelisin kızım. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي يا فتاة. |
Yemek yemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي |
Seni merak ettim. Bir şeyler yemelisin. | Open Subtitles | كنت قلقة عليك عليك أن تأكلي شيئاً |
Bir şeyler yemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تأكلي شيئاً |