ويكيبيديا

    "عندما نظر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • baktığında
        
    • doğduğunu fark
        
    Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü. Open Subtitles لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً.
    Michelangelo saf mermere baktığında ortaya çıkmaya can atan bir figür gördüğünü söylemişti. TED صرَّح مايكل أنجلو أنه عندما نظر إلى الرخام الخام، بأنه رأى شخصية تكافح من أجل التحرر.
    Tsarnaev özür diledi ama jüri onun yüzüne baktığında, tek gördükleri donuk bir ifadeydi. TED نطق سارنييف ببعض كلمات الاعتذار. ولكن عندما نظر المحلّفون إلى وجهه، فإنّ جلَّ ما رأوه كان عبارة عن وجه محدّقٍ جامد.
    Sonny bana ilk kez baktığında sağır oldum. Hiçbir şey duyamıyordum. Open Subtitles عندما نظر لي سوني لاول مره شعرت انني اصم تماما
    Nedenin bilmiyorum ama çocuğunun gözlerine bakıp 21. yüzyılın en aptal çocuğunun doğduğunu fark etmiş olabilir mi acaba? Open Subtitles احياناً اتعجب عندما نظر فى اعين طفله الزرقاء اعتقد انه اب لأكبر احمق فى القرن الحادى و العشرين؟
    Ve onun bana baktığında hissettiğim şeyi sevdim. Bu güzeldi. Open Subtitles واحببت الطريقة التي نظرت بها في نفسي عندما نظر لي لقد كان امر رائع
    Ve gördüğünüz sıcak duygu, çocuk size güvenle baktığında, hissettiğiniz fazilet duygusu değildi. Open Subtitles وذلك الشعور بالدفء الذي إعتراك، عندما نظر إليك الصبي بثقة لم يكن الشعور بالفضيلة
    Kraliçesinin gözlerine baktığında dünyadaki tüm güzelliği görüyormuş. Open Subtitles عندما نظر إلى عين الملكة، رأى كل الحب والجمال في العالم
    Arkasına baktığında sadece büyük bir beyazlık görür. Open Subtitles عندما نظر للوراء، رأى بقعة واسعة من البياض.
    Arkasına baktığında sadece büyük bir beyazlık görür. Open Subtitles عندما نظر للوراء، رأى بقعة واسعة من البياض.
    Ireneo Funes, masadaki şarap kadehine baktığında "bütün filizleri, salkımları ve asmaları" gördü. TED عندما نظر إيرينو فونيس إلى كأس نبيذ على الطاولة، رأى "كل براعم، وعناقيد العنب المعلقة على ذلك الكرم.
    Tekrar baktığında şüphelinin silah aldığını görüyor. Muhtemelen o silahı beline gizlemişti. Open Subtitles عندما نظر خلفه المشتبه كان يحمل سلاحاً
    eğer buna dokunsaydın bana, İsa Peygamberin yüzüne baktığında Yahya Peygamberin ne gördüğünü söyleyebilirdin. Open Subtitles بأنك إن لمست هذا... هل لك أن تقول لي ماذا رأى القديس يوحنا عندما نظر إلى وجه المسيح
    Ama o bize baktığında sen gözünü kırptın. Open Subtitles لكنه عندما نظر إلينا أطرفت عينك
    Senin gözlerine baktığında ve son nefesini aldığında... Open Subtitles عندما نظر الى عيناكى اخذا نفسه الاخير
    Bana tuhaf bir şekilde baktığında oldu. Open Subtitles وهنا عندما نظر االي بنظره غريبه
    Ama Klaus yukarıdan baktığında, çalıların tanıdık, kötücül bir gözü andırdığını görünce labirenti hem sır hem de tehlikelerle dolu bir yere benzetti. Open Subtitles لكن عندما نظر "كلاوس" إليها من الأعلى، ورأى كيف لُويت الشجيرات لتشكل عيناً مشؤومة مألوفة، بدت أنه يوجد فيها أسرار وخطر.
    E.O. Wilson bana bir keresinde karıncalara baktığında -- onları sevdiğini ve onlar hakkında daha fazlasını öğrenmek istediğini söyledi. -- onlara ölçeklerini düşünerek baktığını söyledi. TED ويلسون قال لي ذات مرة انه عندما نظر إلى النمل -- كان عاشقا لها ، طبعا، وانه يريد معرفة المزيد عنها -- وقال انه يتطلع بوعي عليهم من وجهة نظر الحجم.
    Geriye dönüp baktığında özlediği şey Pantheon Kupası. kızlar ya da zafer değilmiş. Open Subtitles قال أنه عندما نظر للماضي.. لم يشتاق لكأس بانثيون... .
    Nedenin bilmiyorum ama çocuğunun gözlerine bakıp 21. yüzyılın en aptal çocuğunun doğduğunu fark etmiş olabilir mi acaba? Open Subtitles احياناً اتعجب عندما نظر فى اعين طفله الزرقاء اعتقد انه اب لأكبر احمق فى القرن الحادى و العشرين؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد