Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. | Open Subtitles | عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء |
Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. | Open Subtitles | عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء |
Baloya indiğinde, kendini... korsanlarla çevrili buldu. | Open Subtitles | عندما هبطت على الكرة وجدت نفسها محاطة كثيرا و بشكل وقح من قبل القراصنة |
Uçağım iner inmez Müdür Givens'e olanları duydum. | Open Subtitles | " لقد سمعت عن المدير " كيفينز عندما هبطت طائرتى |
300 metrenin altına ilk indiğimde, artan rüzgar yüzünden... irtifayı korumakta zorluk çektim. | Open Subtitles | عندما هبطت لمسافة 300 متر واجهتنى مشكلة فى الحفاظ على إرتفاعى العمودى كانت هناك عاصفة قوية |
Yazıtlara göre 13'üncü kabile Dünya'ya indiğinde gökyüzüne bakmışlar ve 12 kardeşlerini görmüşler. | Open Subtitles | ..الكتاب المقدس يقول ..عندما هبطت القبيلة ال13 على الأرض نظروا إلى السماء وشاهدوا وجوه إخوانهم ال12 |
Clark, uzay gemisi indiğinde o da oradaymış. | Open Subtitles | كلارك، لقد كان هناك عندما هبطت السفينة الفضائية |
Ama uçak indiğinde bir şey bulamıyorlar. | Open Subtitles | لكن عندما هبطت الطائرة, لم يجدوا أي شيء. |
Biliyorum. İndiğinde oradaydım. | Open Subtitles | نعم، أعرف لقد كنت هناك عندما هبطت |
Biliyorum. İndiğinde oradaydım. | Open Subtitles | نعم، أعرف لقد كنت هناك عندما هبطت |
Ama uçak indiğinde Sark yokmuş. | Open Subtitles | لكن عندما هبطت لم يكن هو على متنها |
Uçak indiğinde kaç litre yakıtı kalmıştı? | Open Subtitles | كم غالون بقي عندما هبطت الطائرة؟ |
Telefonlardan biri uçak iner inmez kullanılmış. | Open Subtitles | أحد الهواتف أستخدم عندما هبطت الطائرة |
Dünyaya ilk indiğimde, ölü bölgenin ilerisinden bahseden bir kadınla tanıştım. | Open Subtitles | عندما هبطت للمرة الأولى على الأرض قابلة إمراة تحدثت عن مكانٍ في ماوراء منطقة ميته |