Kalabalığa bak! Farkındayım, oldukça zor. samanlıkta iğne aramak gibi. | Open Subtitles | أعرف هذا، إنه صعب كالبحث عن إبرة في كومة قش |
samanlıkta iğne arayacak olsak da yine de şansımızı denemeliyiz. | Open Subtitles | حسن، ربما يكون إبرة في كومة قش، تعلمين، علينا المحاولة. |
İnsan bu gübre yığınının içinde daha ne kadar çenesini tutabilir? | Open Subtitles | كم من الوقت يمكنكم أن تبقوا أفواهكم مغلقة في كومة السماد هذه؟ |
Gübre yığınının içinde bulduğum şu çürük yaban havucuna baksana. | Open Subtitles | إنظري لتلك الجزرة البيضاء المتعفّنة التي وجدتُها في كومة النباتات الميّتة |
- Beni duyan yok mu? Hepimiz birbirimizi kollayacağız ve gerçek bir yığın olup birlikte uyuyacağız. | Open Subtitles | سنعتني ببعضنا البعض وسننام معاً في كومة حقيقية |
samanlıkta iğne arıyoruz. Aslında, iğne yığınında bir iğne aramaya daha çok benziyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، مثل ان نَبْحثُ عن إبرة في كومة إبرِ. |
Bu yüzden onu kimse asla bulamaz diye düşündüğüm için annemim gübre yığınına sakladım. | Open Subtitles | . لذلك، أخفيته في كومة سماد أمّي، ظننت أنّه لن يجده أحد |
Günlerdir o lanet bok yığının içinde olmalısın. | Open Subtitles | لابد انك مكثت في كومة القمامة تلك لأيام |
samanlıkta iğne aramaya benziyor. Ama belki şansımız yaver gider. | Open Subtitles | الأمر أشبه بإبرة في كومة قشّ، لكن لربّما سيُحالفنا الحظ. |
Öyle bir gen dizilimini aramak da, samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. | Open Subtitles | لذا العثور على التسلسل في الجينوم مثل البحث عن قشة في كومة قش. |
Bir tek kişiyi bin kilometre karelik bir alanda bulmanın, samanlıkta iğne aramaya benzediği söyledik ama bu doğru değil. | Open Subtitles | كنا نقول أنّ عليهم تحديد مكان رجل واحد في ألف ميل مربّع، إبرة في كومة قشّ لكن ذلك ليس صحيح |
Yani bu şeyi kapatmak için samanlıkta iğne aramamız gerekiyor. | Open Subtitles | إذًا إيقاف هذا يبدو وكأنه إيجاد إبرة في كومة قش |
samanlıkta iğne aramaktan farksızdı, o da aklına gelen her şeyi sordu. | TED | هذا البحث كان بالفعل يماثل البحث عن إبرة في كومة قش. وبالتالي سألت كل شيء يمكنها أن تفكر به. |
Sanal ağda biz buna samanlıkta iğne aramak diyoruz çünkü her şey birbirine çok benziyor. | TED | وهذا ما نسميه في السيبرانية بالبحث عن إبرة في كومة من الإبر، لأن كل شيء فيها متشابه لحد كبير. |
Takma dişleri gördüm. Bir gazete yığınının içinde... | Open Subtitles | لقد رأيت أسنانه الصناعية لقد كانت في كومة من الصحف |
Büyük bir ihtimalle şey yığınının içinde... | Open Subtitles | ... من المحتمل انه يكذب ... في كومة كبيره من |
Büyük bir ihtimalle şey yığınının içinde... | Open Subtitles | ... من المحتمل انه يكذب ... في كومة كبيره من |
Hiçbir şey bilmiyorum. Ama yığın olup uyumayı çok seviyorum. | Open Subtitles | ولكني أحب النوم في كومة حقيقية |
Gerçek bir yığın olup hep birlikte uyuyacağımızı söylemiştin ama şimdi gizli bir oda istiyorsun ve KW da temelli gitti. | Open Subtitles | قلت إننا سننام جميعاً في كومة كبيرة والآن تريد غرفة سرية و"ك. |
Sanırım bu çöp yığınında bir şey buldum. | Open Subtitles | مهلا، أعتقد أنني وجدت شيئاً في كومة النفايات هذه. |
Otları gübre yığınına atmayı unutma. | Open Subtitles | لا تنس أن تضع الأعشاب في كومة السماد |
Yalnız başına bir çöp yığının içinde kan kaybından öldü! | Open Subtitles | لقد نزفت حتى الموت لوحدها في كومة من القمامة! |