Ya da beni Bu sıcakta etrafta Koşturtmaktan hoşlanıyor. Seninle gelmemi ister misin? | Open Subtitles | أو أنه فقط يحب أن يراني أتجول في هذه الحرارة |
Bu sıcakta çok miktarda su içmelisiniz. | Open Subtitles | أنت بحاجة لشرب الكثير من المياه في هذه الحرارة |
Ben Bu sıcakta terliyorum sen de klimalı yerde akrabalarınla konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنا التعرق في هذه الحرارة .. وكنت تتحدث إلى أقاربك في هذا التيار المتردد. |
Bay Bohannon Bu sıcakta kaleye yürüyecek gidemeyiz. | Open Subtitles | سيد، بوهانون لا يمكننا الذهاب إلى هناك سيراً على الأقدام في هذه الحرارة. |
Bu sıcakta vücuduna fazla yüklenmemelisin. | Open Subtitles | لا يفترض أنْ ترهقي نفسكِ كثيراً في هذه الحرارة |
Bugün Bu sıcakta gelip bunu yaptığın için çok tatlısın. | Open Subtitles | يالك من لطيف للغاية لقدومك هنا اليوم وقيامك بهذا في هذه الحرارة |
Bu sıcakta havuz kenarında oturup üzerine Evian püskürtülürken kokteyl içmek dışında ne yapılabilir? | Open Subtitles | أعني، ماذا يمكنك ان تفعل ربما في هذه الحرارة... إلا الجلوس بالمجمع، وشرب الكوكتيل حين أنها ضباب لكم مع إيفيان. |
Bu sıcakta dövüşmek, gerçekten çok yorucudur. | Open Subtitles | في هذه الحرارة ، يكون المجهود مرهق بحق. |
Bu sıcakta nasıl yürüyebiliyorlar anlamıyorum. | Open Subtitles | اتسائل كيف يسيرون في هذه الحرارة |
Beni az önce güldüren şey Bu sıcakta benim hâlimi düşünmenizdi. | Open Subtitles | ما مسليا لي مؤخرا، والإنذار القلق .. your لبلدي الرفاه في هذه الحرارة. |
Bu sıcakta böyle gülmek iyi geldi. | Open Subtitles | من الرائع الضحك في هذه الحرارة |
- Bu sıcakta mı? | Open Subtitles | في هذه الحرارة ؟ |
- Geri zekalılar, Bu sıcakta böyle giyinmiş. | Open Subtitles | -أيّها البلداء، تتأنقون في هذه الحرارة . |
Bana, Bu sıcakta burada ne işimiz olduğunu hatırlatsana. | Open Subtitles | -ذكّرني ما نفعله هُنا في هذه الحرارة . |