Köylü bir çocuk biz varmadan kısa bir süre önce öldürülmüş. | Open Subtitles | فتى مزارع قتل قريب من الأسطبل قبل وقت قصير من وصولنا. |
Ve bir arkadaşına ölümünden kısa bir süre önce yazarken, insanların “ondan kaçmak için cehenneme giden yolu öğrenmelerini” umuyordu. | TED | وكما كتب إلى صديق قبل وقت قصير من وفاته، أعرب عن أمله في أن يتعلم الناس "الطريق إلى الجحيم من أجل الفرار منه". |
Kaybolmadan kısa bir süre önce Kristin ilişkisini bitirmişti. Melinda üzgündü. | Open Subtitles | وقد قطعت (كريستِن) علاقتها قبل وقت قصير من إختفائها، وقد كانت (مليندا) منزعجة |
Bu ben bir Ulusal Simyacı olmadan kısa süre önce oldu. | Open Subtitles | حصل ذلك قبل وقت قصير من حصولي على شهادة الكيمياء الدوليه |
Ölümünden kısa süre önce mi verilmiş? | Open Subtitles | والتي لابد أنها تناولتها قبل وقت قصير من وفاتها؟ |
Karasu Savaşı'ndan kısa bir süre önce. | Open Subtitles | قبل وقت قصير من المعركة (خليج (بلاك ووتر |
Anımsadığım kadarıyla Dougie bir trafik kazası geçirmis. Benimle çalışmaya başlamadan kısa bir süre önce. | Open Subtitles | أذكر أن (دوغي) تعرّض لحادث سير قبل وقت قصير من بدئه العمل لصالحي |
Çünkü bu fotoğraf o çekmeceye, bulmamdan kısa süre önce koyuldu. | Open Subtitles | لان هذه الصورة قد تم وضعها فى الدرج قبل وقت قصير من عثورى عليها. |
"Dr. Ian Wexler" olarak imzalanıp, tarih atılmış ölümünden kısa süre önce. | Open Subtitles | موقعة ومؤرخة من الد. (إيان ويكسلر)، قبل وقت قصير من وفاته |
Federal ajan Alex Mahone, sınır devriyesinin de desteğiyle mahkûmları kısa süre önce gözaltına aldı. | Open Subtitles | - المكسيكية الوكيل الفيدرالي (أيكس ماهون) ، بمساعدة قوات الحدود في الولايات المتحدة ، اعتقل الرجلين قبل وقت قصير من الآن |