ويكيبيديا

    "كان الأمر أشبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibiydi
        
    • Sanki
        
    Böyle bir şey "bir dağ uçabilir mi" sormak gibiydi. TED كان الأمر أشبه بالسؤال عن إمكانية طيران جبل ما.
    Sanki daha çok bir düş gibiydi. Open Subtitles فلقد كان الأمر أشبه بأحلام اليقظة، حسبما أظن
    Hepimiz hastalığı atlatamayacağını düşündük. Atlatması mucize gibiydi. Open Subtitles في الواقع, اعتقدنا جميعاً أنها لن تنجو لقد كان الأمر أشبه بمعجزة
    Çünkü evdeyken seninle konuşmak buz kütlesiyle konuşmak gibiydi. Open Subtitles بل لأنّكَ عندما كنتَ بالمنزل، كان الأمر أشبه بالحديث للوحٍ من الثلج
    Sanki dünyaya pembe camlı bir gözlükle bakıyordum, ne arayacağımı da biliyordum, baktığım her yerde görebiliyordum. TED كان الأمر أشبه بامتلاكي لزوج من النظارات وردية اللون، والآن بعد أن عرفت ما أبحث عنه، أصبحت أراه في كل مكان.
    Samanlıkta iğne aramak gibiydi. Open Subtitles كان الأمر أشبه بالبحث عن إبرة في كومة قش
    Elimden geleni yaptım ama bu Sanki ölüyü diriltmeye çalışmak gibiydi. Open Subtitles وهكذا, حاولت أنْ اجعله ينتصب بكل الوسائل. ولكن كان الأمر أشبه بمحاولة إحياء الموتى.
    - İlgisini çekmişti, sorular soruyordu. Tıpkı ilk kez İnterneti kullanmaya başlamam gibiydi. Open Subtitles لقد كان مُنخرطاً في الحديث ويطرح أسئلة، كان الأمر أشبه بإستخدامي الإنترنت لأوّل مرّة.
    Resmen trafo gibiydi. Open Subtitles عجباً. كان الأمر أشبه بمصنع لحام المعادن.
    Stüdyolarından birisi hacklendiğinde pompalı tüfek mermisi gibiydi. Open Subtitles حينما تعرّض أحد الاستوديوهات للإختراق، كان الأمر أشبه بإنفجار قذيقة بندقيّة.
    Biri tabağıma bir balgam fırlatmış gibiydi. Open Subtitles كان الأمر أشبه بقيام شخصٍ ما بوضع كميّة من المُخاط على طبقي.
    Ringin içindeki bir boksörü izlemek gibiydi. Open Subtitles كان الأمر أشبه بملاكم ضخم يقف فى الحلبة
    Ben de astronomiyi severdim ve sınıfa girdiğimde her şey... 3 üzeri 2'nin pi'nin kareköküne eşit olması gibiydi. Open Subtitles أنا أيضاً كنت أحب علم الفلك كان الأمر أشبه بــ... كل شيء كان يشبه النسبة بين محيط الدائرة و قطرها
    Bu Sanki Tanrı'dan gelen bir mesaj gibiydi. "Dürüstlük bir şey kazandırmaz, seni enayi." diye bir mesaj. Open Subtitles كان الأمر أشبه برسالة من الله "لاتنفع النزاهة أيّها المغفّل"
    Ayrıldıktan sonra, Smoky Corners asla varolmamış gibiydi. Open Subtitles بمجرد أن رحلنا, كان الأمر أشبه أن "سموكي كورنرز" ليس لها وجوداً
    Titanik'teki o sahne gibiydi. Hani şu hepsinin öldükleri. Open Subtitles كان الأمر أشبه بذلك المشهد من "تيتانيك" المشهد الذى يموت به الجميع
    Pencere gibiydi, ama eğikti. Sonra da kapandı. Open Subtitles كان الأمر أشبه بنافذة معوّجة، ثم أغلقت.
    Bizden vazgeçiyormuş gibiydi. Open Subtitles كان الأمر أشبه انه يتخلى عنًا.
    Hapishane gibiydi. Artık özgürüm. Open Subtitles .كان الأمر أشبه بسجن، أنا حرّة الآن
    Sanki gözlerim ilk kez açılmıştı. Open Subtitles كان الأمر أشبه بأنّي أفتح عيني للمرّة الأولى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد