- Sızlanmayı kes, Harry. Kahire'de develerin üzerinde de olabilirdik. | Open Subtitles | توقف عن الشكوى يا هارى كان بإمكاننا العودة إلى القاهرة على ظهور الجمال |
O zaman ne olduğunu anlasaydık şimdi kurtulmuş olabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا الهرب إذا كنا نعلم بناءاً على ما نعلمه |
Bıçaktaki kanlı izi çoktan incelemiş olabilirdik. | Open Subtitles | أتعلم كان بإمكاننا معرفة البصمة الدموية التي على السكين الآن |
Ona her gün "kuşu serbest bırakabilir miyiz" diye sorduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر سؤالي له كل يوم إن كان بإمكاننا ترك العصفور ليطير |
Herkesi güvende tutacak şekilde onunla baş edebilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا أن نتعامل معها بطريقة يكون فيها الجميع آمنا. |
Ayrıca, bir hafta karnımız et görmüş olurdu... | Open Subtitles | بجانب أنه كان بإمكاننا تناول لحمه لمدة أسبوع |
Bu yüzden fikir, eğer tümörün büyümesini durdurabilirsek tümörün yayılmasını da durdurabileceğimiz yönündedir. | TED | حيث أن الفكرة هي، إذا كان بإمكاننا منع الورم من النمو فإن بإمكاننا إيقاف انتشار الورم. |
Şu anda sokaklarda olup bir düzine şey yapıyor olabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا فعل أشياء كثيرة أخرى في الشارع |
- Sızlanmayı kes, Harry. Kahire'de develerin üzerinde de olabilirdik. | Open Subtitles | توقف عن الشكوى يا هارى كان بإمكاننا العودة إلى القاهرة على ظهور الجمال |
Yani seks yapıyor olabilirdik ama sen hamleyi hiç yapmadın. | Open Subtitles | لقد كان بإمكاننا ممارسة الجنس لكنك لم تعمل أبداً حركة تدل على ذلك |
Bak, o seni zayif olduguna inandirdi, ama biliyorum ki biz daha güçlü olabilirdik. | Open Subtitles | ـ أرأيت ، هي جعلتك تعتقدين ذلك لكن أعلم أنه كان بإمكاننا أن نكون أقوياء |
Hata mı? Şu an tahliyeler için tebliğ gönderiyor olabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا إرسال إشعار استرداد الدعوى الآن |
Eğer tanışma şartlarımız farklı olsaydı arkadaş olabilirdik. | Open Subtitles | لو كانت ظروف لقائنا مختلفة، أظن أنه كان بإمكاننا أن نكون أصدقاء. |
Herkesi buradan bir hafta önce çıkarmış olabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا إخراج الجميع من هُنا قبل أسبوع. |
Ben de daha fazla alabilir miyiz diye matbaacıyı aradım. | Open Subtitles | لذلك اتصلت بالطابعه لنرى اذا كان بإمكاننا الحصول على المزيد. |
Şu an dünyada doktorların yaptıklarını ödeyebilir miyiz diye sormayan bir ülke yok. | TED | ليس هناك بلد في العالم لا يسأل الآن ما إذا كان بإمكاننا توفير كلفة ما يفعله الأطباء. |
Bu yüzden, iklim değişikliğini finanse edebilir miyiz diye atışmayı bırakalım. | TED | لذا، دعونا لا ندخل في جدال فيما إذا كان بإمكاننا تحمل تمويل تغير المناخ. |
Evet ama belki tamir edebilirdik. | Open Subtitles | صحيح , ولكن ربما كان بإمكاننا اصلاح الأمر |
Babamın yaptığını yapsak valiz dolusu tasarruf edebilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا أن نوفر الكثير لو فعلنا مثلما فعل والدي بمغادرته |
İnsanlar unutur. Her şey geçer. - Mücadele edebilirdik. | Open Subtitles | الناس ينسون والأمور تتغير كان بإمكاننا مكافحة الوضع |
Ayrıca, bir hafta karnımız et görmüş olurdu... | Open Subtitles | بجانب أنه كان بإمكاننا تناول لحمه لمدة أسبوع |
Ve Mike gibi tekrarlayan saldırganları durdurabilirsek, eşleşme sonrası ikinci saldırılarında Hannah gibileri daha başta saldırıya uğramazdı. | TED | وإذا كان بإمكاننا إيقاف المعتدين المكررين لفعلتهم على غرار (مايك) حال إعتدائهم للمرة الثانية، وفور المطابقة، لم يكن ليُعتدى على الناجين على غرار (هانا) من أصله. |