"كان خارج" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dışındaymış
• çıkmıştı
• dışındaydı

İlki, tüm hafta boyunca şehir dışındaymış. Federal Havacılık Kurulu uçuş kayıtlarını doğruladı.
الأوّل كان خارج الولاية طوال الأسبوع قائمة وكالة الطيران الفيدرالي أكّدت ذلك.

Mills'i teşhis etti ama kadının öldürüldüğü gece şehir dışındaymış yani...
لقد تعرف على ميلز ولكن ميلز كان خارج المدينه فى الليله التى قٌتلت بها,لذا

Tüm cinâyetler boyunca şehir dışındaymış ve iddiası da doğrulandı.
تبين انه كان خارج البلدة خلال عمليات القتل كلها و حجة غيابه مؤكدة

O muydu bilmiyorum ama kontrolden çıkmıştı.
انا لا اعرف اذا كان هو الشخص المطلوب ولكنه كان خارج السيطرة

Tamamen kontrolden çıkmıştı. T-bird, geldiğinde "ikisini de hakladı.
كان خارج السيطرة تى بيرد قال عنة هذا

Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı..
أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده

Teklifte bulunmak bile kabul edilebilir davranış yelpazesinin dışındaydı.
حتى أن القبول بالعرض كان خارج نطاق سلوكه المقبول.

- Evdeymiş, yalnız, çünkü onun iki-zamanlı kocası şehir dışındaymış.
-كانت في المنزل وحدها لأن زوجها المزدوج كان خارج المدينة

On gündür şehir dışındaymış.
هو كان خارج البلدة لأخيرين عشر أيام.

Ve bir müsabaka için şehir dışındaymış.
كان خارج المدينة في مباراة خارجية

Yargıcın evinin dışındaymış.
كان خارج إقامة القاضي إذا انتهى الأمر ؟

Maria'nın kaybolduğu gece şehir dışındaymış.
لقد كان خارج الولاية " ليلة فقدان " ماريا

- Rapora göre kadın şehir dışındaymış.
التقارير تقول انه كان خارج المدينه

Lauren kaybolduğunda şehir dışındaymış. Hâlâ öyle.
كان خارج المدينة عندما إختفت (لورين)، ومازال كذلك.

Tedaviden çıkmıştı ve aklını kaçırmıştı.
لقد كان خارج مركز التاهيل ،وخارج وعيه

Hastane'den çıkmıştı, aynı zamanda kontrolden de çıkmıştı.
لقد كان خارج مركز التأهيل ،وخارج وعيه

- Kalabalık kontrolden çıkmıştı.
الطاقم كان خارج السيطرة

Kontrolden çıkmıştı.
كان خارج عن السيطرة

Kocası çok öfkelendi çünkü kendisi altı aydır şehir dışındaydı ama bu idolün suçu değil.
زوجها كان مستاءاً لأنة كان خارج المدينة لستة أشهر لكن هذة ليست غلطة المعبود

Şehir dışındaydı ama bu sabah döndü.
لقد كان خارج البلد، ولكنه عاد صباح هذا اليوم