Arada bir tabana elektrik veriliyor ve bu köpeklerin canını yakıyormuş. | TED | في كل حين وآخر تحدث صدمة كهربية للأرضية يتألم لها الكلبان |
Arada bir gittiğiniz yola dört taşla işaret koyun kâfi. | Open Subtitles | اتركوا علامة بالطريق فحسب بأربعة أحجار بين كل حين وآخر |
Arada bir o küçük evden çıkmak sana iyi gelir. | Open Subtitles | من الجيد لك أنّك خرجت من منزلك ذلك كل حين |
Bir araştırmacı olarak ara sıra canınızı sıkacak şeylerle karşılaşırsınız. | TED | كباحث، في كل حين مرة، تواجه شئياً ما محبط بعض الشئ. |
Ara sıra dizlerinin üstüne çökmek bir insanı iyi yapar. | Open Subtitles | يفعله الرجل الطيب للنزول على ركبتيه مرة واحدة في كل حين |
Bir süredir, bir şey yemediğini fark ettim. | Open Subtitles | أنا أحسب أنك ربما لم أكل أي شيء في كل حين. |
Bir süredir kimseye çarpılmıyordun. | Open Subtitles | أنت الملاذ، وكان ر سحق في كل حين. |
Yani evet, şekerin fazla tüketilmesi beyinde bağımlılık etkisi yaratabiliyor, ama Arada sırada bir dilim pasta yemek kimseyi incitmez. | TED | إذاً، فالاستهلاك الزائد للسكر يمكن أن تكون له تأثيرات الإدمان على الدماغ لكن قطعة من الكعك مرة كل حين لن تضرك. |
Arada bir, seni affetmeye hazırım. | Open Subtitles | حسنا ، أنا على استعداد ل يغفر لكم مرة واحدة في كل حين. أنا. |
Sadece Arada bir dışarı çıkarılıp, sürülmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة إلى أن يؤخذ بها ومدفوعة مرة واحدة في كل حين. |
Arada sırada göstermeye çalış. | Open Subtitles | الآن، في محاولة لإظهاره مرة واحدة في كل حين. |
Ve Arada bir, ne kadar basmakalıp da olsa, erkek, kadına destek olmalıdır. | Open Subtitles | مره كل حين حتي إذا كان يبدو ذلك غريباً فالرجل يجب أن يكون هناك من أجلها |
Rahibeler bana Arada sırada fotoğraflar gönderirdi. | Open Subtitles | لقد كانوا يرسلون لى صور كل حين, الراهبات |
Ara sıra onu dışarı salmalısın o kadar. | Open Subtitles | عليك فقط أن ندعه فضفاضة كل مرة واحدة في كل حين. |
Prens, bayan arkadaşlarını ara sıra dövmekten hoşlanır. | Open Subtitles | إنه يحب تلقين صديقاته درساً بين كل حين وآخر. |
Yaşamak için bir yer buldum ve ara sıra ziyarete gelirim. | Open Subtitles | لقد عثرت على مكان قريب من هنا لزيارتكم كل حين |
Sürekli onu görmem gerekmiyordu, sadece ara sıra. | Open Subtitles | لم أكن بحاجة لرؤيته في كل وقت، مرة واحدة فقط في كل حين. |
Tanrım, hayır ama ara sıra boşanmış olduğumuzu unutmak hoşumuza gidiyor. | Open Subtitles | ياربى ، لا ، لكن بين كل حين و آ خر نحب ان ننسى اننا مطلقان |
- Bir süredir, hayır. - Soruyorum çünkü çok dirençlisin. | Open Subtitles | ليس في كل حين أسألك ذلك لأنك كنت سهلاً |
Ama onları bir süredir ortalarda göremiyorum. Yok oldular resmen. | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن لم نر منهم في كل حين. |
Uzun süredir romantik bir gece geçirmedik. | Open Subtitles | انظر... لم يكن لدينا ليلة رومانسية في كل حين. |