O halde tek yapabileceğim sana şans dilemek. | Open Subtitles | لدي دائما حسنا، إذن كل ما يمكنني القيام به هو أتمنى لك حظا سعيدا |
Şu an tek yapabileceğim belirtileri hafifletmek, ama kurtulup kurtulmaması benim elimde değil. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به في الوقت الراهن هو التخفيف من تلك الأعراض و لكن ما يتعلق بنجاته أم لا فهذا الامر خارج من يدي |
tek yapabileceğim dava üzerinde çalışmak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به هو العمل في القضيه |
Lütfen, elimden ne gelirse yaparım. | Open Subtitles | الرجاء، كل ما يمكنني القيام به. العلاج بالتنويم المغناطيسي. |
Lütfen, elimden ne gelirse. | Open Subtitles | الرجاء، كل ما يمكنني القيام به. |
Şu an sizin için yapabileceğim tek şey... ..bunu vermek... | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به الآن لمساعدتك أن أعطي هذي... |
Şu an yapabileceğim tek şey kaplanı dağın üzerine taşımak. | Open Subtitles | حاليًا، كل ما يمكنني القيام به هو حمل النمر إلى أعلى الجبل |
Artık tek yapabileceğim kendi özgürlüğünüzü kurtarmanız için benimkini size vermektir. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به الآن هو اعطيك حريتي لإنقاذك |
tek yapabileceğim yardımcı olabileceğim birilerini bulmak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به هو العثور الناس أنني يمكن أن تساعد. |
tek yapabileceğim, hayatıma devam etmek. | Open Subtitles | لا أستطيع تغييره. كل ما يمكنني القيام به هو المضي قدما. |
Joey, ne istediğini bilmiyorum ama tek yapabileceğim bu. | Open Subtitles | جوي، وأنا لا أعرف ما تريد، ولكن ... هذا كل ما يمكنني القيام به. |
tek yapabileceğim kendim olmak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به هو نفسي. |
Benim tek yapabileceğim... | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به... |
(Gülüşmeler) HP: (Çince konuşuyor) YR: Çin Mandarin dili ile bunu maskelemenin tek sorunu sadece Çin'i ziyaretimde kalpten öğrendiğim bu paragrafı söyleyebiliyor olmam. (Gülüşmeler) Yani tek yapabileceğim bunu değişik tonlamalarda tekrar etmek ve anlamayacağınızı ummak. | TED | (ضحك) هيتين باتيل: (متحدثاً بالصينية) يويو راو: المشكلة الوحيدة هي محاولة التحدث بواسطة لغة الماندرين الصينية في الحقيقة أنا أكرر فقرة واحدة تعلمتها عن ظهر قلب حينما كنت في زيارة في للصين. (ضحك) كل ما يمكنني القيام به هو تكرار تلك الفقرة في نغمات مختلفة وآمل أنكم لن تلاحظوا ذلك . |
elimden ne gelirse. | Open Subtitles | سأفعل كل ما يمكنني القيام به للمساعدة |
Elimde kalan zamanla yapabileceğim tek şey bu dünyaya az da olsa iyilik getirmek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به مع مرور الوقت ولقد حصلت على اليسار هو جلب الخير القليل في العالم. |
yapabileceğim tek şey bulgulara tedavi uygulamak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به هو علاج الأعراض. |
yapabileceğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما يمكنني القيام به. |