"كنا نعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşardık
• yaşıyoruz
• yaşıyorduk
• yaşıyorsak
• Eskiden yaşadığımız
• oturuyorduk
• yaşadık
• oturduğumuz
• yaşadığımız zamanlar
• yaşıyor olsaydık

Irmağın diğer tarafında beyaz bir evde yaşardık. Evi gördün mü?
كنا نعيش في الضفة الأخرى في البيت الأبيض ، هل رأيته ؟

Biz de eskiden Eden'da yaşardık. Ama bu, tekrar oraya gidebileceğimiz mânâsına gelmiyor.
ونحن جميعا كنا نعيش في عدن هذا لا يعني أننا يمكن أن نعود أليها مجددا

Bugün ya Afrika'da yaşıyoruz, ya da taze bir sürgündeyiz.
سواء كنا نعيش في أفريقيا .. أو في خارج القارة

Çöküşte olan bir ülkede yaşıyorduk, yavaş yavaş çökmekte olan.
كنا نعيش هناك مع بلد في حالة إنهيار، إنهيار بطيء.

Kuzey Amerika'nın batısında yaşıyorsak orman yangınlarında yanan çok büyük alanlar görüyoruz.
وإذا كنا نعيش في الشمال الغربي لأمريكا، فنحن نرى معظم الغابات تحترق.

Ve Eskiden yaşadığımız dünya böyle görünürdü.
العالم الذي كنا نعيش به كان يبدو شيئا مثل هذا الكاريكاتير.

Jensen'ların karşısında oturuyorduk.
كنا نعيش في الجهة المقابلة لمنزل آل جينسن

Yani, bir bakıma, her zaman gerçeklik sonrası bir dönemde yaşadık.
أعني، كنا نعيش دائماً في عصر، بشكل ما، ما بعد الحقيقة.

Çocukken Mİwako ile ben aynı apartmanda yaşardık.
عندما كنا اطفالا كنا نعيش في المجمع السكني ذاته.

Evden atıldığımız zaman bazen onun küçük dairelerinden birinde yaşardık, bazen sadece bir veya iki odada, çünkü tam olarak bitmemişti, ve banyo suyumuzu da elektrikli ocakta ısıtırdık.
عندما يتم إخلاؤنا، أحيانا كنا نعيش في شقق صغيرة كانت تملكها، أحيانا في غرفة واحد أو اثنتين فقط، لأنها لم تكتمل، وكنا نسخن مياه الاستحمام على الموقد.

Bu çiftlik evinin yakınında yaşardık.
لقد كنا نعيش بالقرب من منزل المزرعة هذا

Çok uzun zamandır şehirlerde yaşıyoruz, fakat çoğumuz şehirlerde yaşamamıştır.
لقد كنا نعيش في مدن لمدة طويلة من الزمن. ولكن معظمنا لم يعش في مدن.

- Çok iyi, sağol. Modern yaşıyoruz.
نحن كنا نعيش متقدمين الأن سنعود للجهل وللوراء

Biz de orada yaşıyoruz. Ben bir yatırım danışmanıyım.
كنا نعيش هناك أيضاً أنا مستشار إستثمارات

Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk.
كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية.

Ve yurtdışında yaşıyorduk, babamın çalıştığı yerde, Güney Kore'de. Orada bir tek İngilizce kanalı vardı.
وكنا نعيش في الخارج، كنا نعيش في كوريا الجنوبية حيث كان يعمل والدي، حيث كان هناك قناة واحدة فقط باللغة الإنجليزية.

Çünkü, dikkat, eğer hepimiz kendi içimizde yaşıyorsak ve bunu hayat sanıyorsak öyleyse hayatı değersizleştiriyoruz ve duyarsızlaştırıyoruz demektir.
لأنه، ببساطة، إن كنا نعيش لأجل ذواتنا معتقدين أن هذه هي الحياة بأكملها فإذن نحن نحجم ونقلل من قيمة الحياة.

İnternet evrensel bir fenomen ise ve evrensel bir şehirde yaşıyorsak, bu sadece okyanus altından geçen bunun gibi kablolar sayesindedir.
إذا كانت الإنترنت ظاهرة عالمية وإذا كنا نعيش في قرية عالمية، فلأنه هناك أسلاكا تحت المحيط، أسلاك مثل هذه.

Eskiden yaşadığımız o tek odalı daireyi de unutmuşsun.
ولقد نسيت أيضاً تلك الشقة ذات الغرفة الوحيدة التي كنا نعيش بها

Eskiden yaşadığımız şimdi ölmüş olan yeraltı şehrinde, eski kumanda odasının yanındaki arşivlerde, bazı mühürlü kasetler var.
... ــ أسفل مدينة الأموات التي كنا نعيش بها ... في الأرشيف قُرب موقع القيادة القديم هنالك أشرطة ...

Şikago yakınlarında orta sınıf bir evde oturuyorduk, keyifli bir evdi.
، كنا نعيش فى حى عادى ، للطبقة المتوسطة بشيكاغو، بمنازل جميلة متواضعة

Biz çok liberal bir şehirde yaşadık ve babam Demokrat Parti'de bir politikacıydı.
كنا نعيش في مدينة ليبرالية جدًا و كان والدي سياسيًا تابعًا للحزب الديمقراطي.

Peder, bizim oturduğumuz kente gelmişti ve her tarafı afişlerle donatmışlardı.
الآن قد جاء الأب إلى المنطقة التي كنا نعيش وكنت قد رأيت علامات تلصق في جميع أنحاء المدينة.

Mağaralarda yaşadığımız zamanlar, ...hayatta kalmamız, genelde kimin arkadaş kimin düşman olduğunu ne kadar hızlı anladığımıza bağlıydı.
عندما كنا نعيش في الكهوف, نجاتنا كانت تعتمد غالبا على اكتشاف من هو صديقك ممن هو عدوك بسرعة.

Eğer termal denge durumunda yaşıyor olsaydık, bilgiyi işleyemez, yürüyemez, konuşamaz hatta bilgiyi işleyemezdik.
لم نكن لنقدر على معالجة المعلومات، القيام بعمليات الإستقلاب، المشي و الكلام، لو كنا نعيش في توازن حراري.