Ona gerçekten işkence etmek isteseydim seninle yatmasını umarak bir klinik deneyinde hile yapardım. | Open Subtitles | لو كنتُ حقاً أريدُ تعذيبه لاخترعتُ تجربةً سريرية على أمل أن يضاجعك |
Eğer beni dört duvar arasına sıkıştırmadan önce gerçekten hasta olduğumu öğrenmeyi bekleseydiniz ne iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً جداً إذا إنتظر الناس لمعرفة ما إذا كنتُ حقاً مريضة قبل تعبئتي في صندوق |
gerçekten de sona yaklaştığımızı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ حقاً قد ظننتُ إننا إقتربنا من النهاية |
Hiçbir şey söylemek istemedim ama bahar tatilinden önce herhangi bir yere kabul edilmeseydin gerçekten endişelenmeye başlayacaktım. | Open Subtitles | لم أرغب في قول أيّ شيء. لكن إذا لم تُقبلي في أيّ مكان قبل عطلة الربيع كنتُ حقاً سأبدأ بالقلق. |
gerçekten umuyordum ki... sen ve ben, | Open Subtitles | أنني كنتُ حقاً أتمنى هذا، لا أعلم... أنا و أنتِ يمكننا، |
Hayır. gerçekten başa bir kadınlaydım. | Open Subtitles | لا لا أنا كنتُ حقاً مع امرأة أخرى |
gerçekten değişip değişmediğimi çözmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تحاول معرفة إن كنتُ حقاً تغيّرتُ أم... |
gerçekten o iki ıstakozu yerim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنتُ حقاً أظنّ أنّي سآكلُ ذلك الكركند. |
Üzgünüm ama gerçekten hapishanedeydim. | Open Subtitles | المعذرة، كنتُ حقاً بالسجن |
gerçekten bir seyirci istiyordum, Gabrielle. | Open Subtitles | لقد كنتُ حقاً أريد مشاهداً يا (جابرييل) |
Ve kendimi gerçekten canlı hissediyordum. | Open Subtitles | و... قد كنتُ... حقاً... |
Çünkü gerçekten de Walden'ı görmeyi umuyordum. | Open Subtitles | لأنّي كنتُ حقاً أودُّ رؤية (والدن). |
Eğer gerçekten Matty'nin arkadaşıysam, | Open Subtitles | إذا كنتُ حقاً صديقة (ماتي) |