| Bak, bir çocuk için hayatını feda etmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعرف بأنك لا تريد التضحية بحياتك لأجل طفل. |
| Bir çocuk için her şeyi bir kenara atmaya niyetliydi. | Open Subtitles | كان من الجنون أن نرمي كل هذا لأجل طفل |
| Burada Jeb adındaki bir çocuk için alışveriş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك تتسوق هنا لأجل طفل اسمه "جيب" |
| Bekle, bu bebek için falan mı? Ne? | Open Subtitles | لحظة، هل الذي ترتدينه لأجل طفل أو شيء آخر؟ |
| Bir bebek için imal edilen her şey. | Open Subtitles | -أجل، كلّ ما صُنع يوماً لأجل طفل . |
| - Tanrı Apophis adına,... ..küçük çocuk için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا لأجل طفل صغير |
| ÖIü bir çocuk için odayı dekore etmek yani. | Open Subtitles | ترتيب غرفة لأجل طفل ميت |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 