Onunla bu kadar çabuk buluşabildiğinize göre bağlantılarınız kuvvetli olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديك صلات جيدة لترتيبك مقابلته بهذه السرعة |
O zaman gelecek için de harika fikirleriniz olmalı. | Open Subtitles | إذن لا بد أن لديك بعض الأفكار المميزة، للمستقبل أيضاً. |
Eee, birşeyler olmalı. Oraya elim boş gidemem. | Open Subtitles | لا بد أن لديك شيئاً، لا أستطيع العودة إلى هناك بدون طعام. |
Bir fikriniz vardır, yoksa buraya kadar gelemezdim. | Open Subtitles | لا بد أن لديك فكرة وإلا لما سمحت لى بعبور الباب |
Onun aklından geçenler hakkında biraz fikrin vardır. Neden ona söyledin? | Open Subtitles | لا بد أن لديك بعض الأفكار لم قمتِ بإخباره؟ |
Sende bir şey vardır mutlaka, o kadar yer gördün. | Open Subtitles | لا بد أن لديك شيء ما، لقد زرت الكثير من الأماكن |
Bayağı büyük bir haremin olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديك مجموعة كبيرة من الحريم أودرى |
Hadi ama, küçük harddiskinde bir şeyler olmalı senin. | Open Subtitles | هيّا، لا بد أن لديك شيء ما على قرصك الصلب الصغير ذلك |
İlk buz-atlatmanla ilgili birkaç iyi hikayen olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديك قصص جيدة عن أول مرة تفادي فيها الجليد؟ |
Bugün erkencisiniz. Parasını gasp edecek çok kişi olmalı. | Open Subtitles | لقد جئت مبكراً لا بد أن لديك الكثيرين لتستغلهم |
Bu okulda çok fazla kızgın öğrenci olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديك الكثير من الطلاب الغاضبين في هذه المدرسة |
Boş vaktiniz çok olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديك الكثير من المطاردات الكسولة |
Eve hoş geldiniz. Birçok hikayeniz olmalı. | Open Subtitles | حمداً على سلامتك، لا بد أن لديك العديد من القصص |
Çok iyi arkadaşların vardır Johnny. | Open Subtitles | لا بد أن لديك أصدقاء لطفاء، يا جوني. |
Çok iyi arkadaşların vardır Johnny. | Open Subtitles | لا بد أن لديك أصدقاء لطفاء، يا جوني. |
Senin sorumlulukların vardır? | Open Subtitles | لا بد أن لديك مسؤوليات |