Yani DNA dizisi bize etkili tedavi bulmak için yeterli bilgi vermez. | TED | فرسم شريط الحامض النووي فحسب لا يعطينا معلومات كافية لإيجاد علاجات فعالة. |
Annem her zaman, "Tanrı bize, üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler vermez" derdi. | Open Subtitles | أمي كانت دوماً تقول أن الله لا يعطينا شئ لا يمكننا تحمله |
Bu bize bir insanın kaderini belirleme hakkını vermez. | Open Subtitles | هذا لا يعطينا الحق في تحديد مصير شخص آخر |
Bize evrenin patlamadan sonra nasıl evrildiğini açıklıyor, ama o patlamayı neyin tetiklediği hakkında en ufak bir fikir vermiyor. | TED | فهو يخبرنا كيف ان الكون تطور بعد الانفجار ولكنه لا يعطينا نظرة متبصرة عما قد يكون منح القوة للانفجار نفسه |
Burada adli tıbbın ne durumda olduğunu bilirsiniz. Ceset bir ipucu vermiyor. | Open Subtitles | لقد أخبرنا الأطباء الشرعيين أن الجسم لا يعطينا أى شىء |
Kaçış ülkesinde bir başkası olmak bizlere tam olarak ölçebileceğimiz sayılar vermez, bu daha çok, var olan ama ölçülemeyen gerçek bir sihrin kayıp hâli gibidir. | TED | أن أكون شخص آخر في أرض الهروب من الواقع لا يعطينا الأرقام التي يمكننا قياسها بالتحديد ولكنه مثل ضرب حقيقي من ضروب السحر ومفقود حيث يتواجد ولكن لا يمكن قياسه. |
Bu bize çalışmak için bir şey vermez. | Open Subtitles | هذا لا يعطينا الكثير لنعمل عليه. |
Sadece yayınlanmış özel bir an bize direk önyargılı olma hakkı vermez. | Open Subtitles | فقط لأن لحظه خاصه اصبحت عامه" "هذا لا يعطينا الحق لنحكم |
- şey... bu test bize bir isim vermez. | Open Subtitles | ذلك الاختبار لا يعطينا اسما |
Ama bize ölüm nedenini vermez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعطينا سبب الوفاة |
Bize önyargılı olma özgürlüğü vermez. | Open Subtitles | هذا لا يعطينا الحق لنحكم |
Tanrı bize uyarı vermez, güç verir. | Open Subtitles | ربما هذا الأمر مع (نوح) هي إشارة على أنه لم يُفترض أن يكون الربّ لا يعطينا إشارات إنه يمنحنا القوة |
Bize doğrudan önyargılı olma hakkını vermez. | Open Subtitles | "هذا لا يعطينا الحق لنحكم |
Bize ön yargılı olma özgürlüğü vermez.? | Open Subtitles | "هذا لا يعطينا الحق لنحكم؟ |
Daha çok müşterisi var. Hâlâ kârdan kesiyor ve payımızı vermiyor. | Open Subtitles | مازال يأخذ حصة من الربح وهو لا يعطينا حصتنا |
Ben sadece Barry'nin gördüklerine vibelayabiliyorum otobüs durağının yanındaki bir haber şeridi de fazla bilgi vermiyor. | Open Subtitles | يمكنني فيبي فقط ما رأى باري، وظهر شريط على جانب من محطة للحافلات لا يعطينا مجموعة كبيرة من المعلومات. |
(Alkışlar) Yapay zekâ bize "etikten kurtul geç" kartı vermiyor. | TED | (تصفيق) الذكاء الاصطناعي لا يعطينا بطاقة "الخروج من الأخلاق بحرية". |
Paleoantropoloji dalı atalarımızla ilgili bize bir çok muhteşem olasılık sunuyor ama bilim insanı olarak asıl istediğimiz olasılıkları vermiyor. | TED | سأجادل في مجال علم أثار وأصول البشر رغم انه يُمدنا بالكثير من الإحتماليات المدهشة حول أصولنا ولكنه لا يعطينا الإحتماليات التي يرغب فيها العلماء |
Bize pek bir şey vermiyor. | Open Subtitles | لضرر بليغ هذا لا يعطينا الكثير |