Akıl ve El birleşmek istiyor, ama bunu yapacak yürekleri yok. | Open Subtitles | العقل و الأيدي يريدان أن يتحدا معا , و لكن لا يملكان القلب ليفعلا ذلك |
Resmi kayıtlara göre hiçbir mülkleri yok ve hiçbir yerde yaşamıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الشابين كمن إنسل من تحت الأنظار طبقاً للسجلات الرسمية فإنهما لا يملكان أية ملكيات ويعيشون بأي مكان |
Çocuk ve sabıka kaydı yok. Buradakilere göre fazla bir bilgi de yok. | Open Subtitles | لا يملكان أطفالاً أو سوابق جنائية أو أيّ معلومات إضافية قبل هذا |
Bu iki moronun hiç beyinleri yok. Onlara seninkini vereceğim. | Open Subtitles | هذان الأحمقان لا يملكان أي عقل لهذا سأمنحهُم عقلك. |
Aslında kime çalıştıkları hakkında hiçbir fikirleri yok. | Open Subtitles | لا يملكان أدنى فكرة لحساب مَنْ يعملان فعلاً |
Birbirimize söyleyecek başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يملكان ما يقولانه لبعضهما البعض، إعذريني. |
Birazdan bir alev silahıyla kızartılacaklarından haberleri yok. | Open Subtitles | لا يملكان أدنى فكرة أنهما سيواجهان مشكلة صعبة |
- Böyle bir bağlantıları yok. - Ya da böyle bir yürekleri. | Open Subtitles | إنهما لا يملكان ذلك النوع من الصلات - أو يملكان ذلك النوع من الجرأة - |
Çünkü yalan söylemek için nedenleri yok. | Open Subtitles | لاّنهما لا يملكان مبرراً للكذب |
Bizi soyacak cesaret yok onlarda. | Open Subtitles | إنهما لا يملكان الجرأة لسرقتنا. |
Efendim, bu çiftte B-47 sağlık formundan yok ve I-435 kimlik kağıtlarından da aynı şekilde. | Open Subtitles | هذان الزوجين لا يملكان النموذج الصحي ب-47 ولا إي-435 والأوراق غير متطابقة إيضًا |
Bu işlerin nasıl yürüdüğünden haberleri yok. | Open Subtitles | إنهما لا يملكان فكرة عمّا يتطلّبه الأمر |
Mack ve May'in neler döndüğünden hiç haberleri yok bile. | Open Subtitles | لا يملكان أدنى فكرة عما يحدث حقا |
- Ortak noktaları yok. - Ne arıyorsunuz? | Open Subtitles | -إنهما لا يملكان شيئاً مشتركاً |
Teçhizatları da yok! | Open Subtitles | هما أيضًا لا يملكان معداتهما للمناورة! |