Eğer casusluk için buraya geldiysen, taşaklarını koparıp eline veririz. | Open Subtitles | لأنه لو خرجت كلمة فهذا يعني أنك هنا لتتجسس علينا أعتقد أنك قد تواجه مشكلة تتمسك بك. |
O şey de ne öyle? Bunu ben küçükken dadımı gözetlemek için almıştın, hatırlamadın mı? | Open Subtitles | اشتريته لتتجسس على المربية حين كنت طفلاً، ألا تتذكّر؟ |
Demek istediğim "Neden?", neden bizi gözetlemesi için ona para versinler? | Open Subtitles | أنا فقط أقول، لما يدفعون لها لتتجسس علينا؟ |
Programı ve Harris'i denetlemek için gönderilmek... | Open Subtitles | انت هنا لتتجسس على "البرنامج وعلى "هاريس |
Sınıfın için casusluk yapmaya mı geldin? | Open Subtitles | هل جئت لتتجسس على احوال فريقنا |
Karın seni, beni gözetlemen için mi gönderdi? | Open Subtitles | هل ارسلتك هنا لتتجسس على |
- Bizi gözetlemek için geldin buraya. | Open Subtitles | -جئت لتتجسس علينا -لا أتجسس عليكم |
Şirket bunu bizi gözlemek için yolladı. | Open Subtitles | أرسلت الشركة هذه لتتجسس علينا |
Washington'a casusluk yapmak için gönüllü olmadı. | Open Subtitles | (إنها لم تتطوع لتتجسس لِـ (واشنطن |
Bizi gizlice izlemek için? | Open Subtitles | لتتجسس علينا ؟ |