Nüfuzunuzu, kapsamlı sürdürülebilir değişimleri desteklemek için her yerde kullanın. | TED | عليكم أن تستخدموا نفوذكم لتدعيم التغيير الشامل المستدام في كل مكان |
Kendi sonuçlarını desteklemek için, gerçekleri kendine göre yorumluyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بتفسير الحقائق لتدعيم إستنتاجاتك الخاصه |
Bu düşünceyi desteklemek için pek çok kanıt olduğunu benim kadar iyi bilir. | Open Subtitles | إنه يعرف مثلى إنه يوجد دليل دامغ لتدعيم ذلك |
Baban sonunda okulu desteklemek için verdiği sözü yerine getireceğine ne kadar sevindiğini söylüyordu. | Open Subtitles | يفي أخيراً بما قطعه من إلتزام لتدعيم المدرسة واحزري ماذا ؟ |
Koşu alışkanlığını desteklemek için yoğun kaloriye ihtiyacı var. | Open Subtitles | كانت تحتاج الأطعمة الغنيّة بالسعرات لتدعيم عادة الركض |