Oh, hayır. yeter, Senden böyle esrarlı mesajlar almaktan bıktım. Neler dönüyor bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اوه لا ، حسناً ، لقد إكتفيت من تدوين هذه الرسائل الخفية من أجلك ، أريد أن أعلم مالذي يحدث |
Evet var, ve ben onu görmekten bıktım artık. | Open Subtitles | هناك خطأ بالفعل، لقد إكتفيت من النظر إليه. |
Arkadaşlarıma korkunç şeyler olmasını izlemekten bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من رؤية أشياء فظيعه تحدث لأصدقائي |
- Sırlardan bıktım. Çoktan dersimizi almalıydık. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الاسرار يجب أن نكون قد تعلمنا درسنا حتى هذه اللحظة |
Bu kadardı. Ryker'dan bıktım. | Open Subtitles | ووفيت بوعدي لقد إكتفيت من رايكر |
Bu domuzlardan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الخنازير بحق الجحيم |
Tatlım, bütün kararları onların vermesinden bıktım usandım. | Open Subtitles | عزيزي لقد إكتفيت من تركهن يقررن |
Kızlarımın ölüp gitmesinden bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من مُشاهدة فتياتي يموتن. |
- Bu kurmalı maymunlarla çalışmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | .لقد إكتفيت من العمل مع قردة متدربين |
Senin davranışlarından bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من تصرفاتك العنيدة |
Senin davranışlarından bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من تصرفاتك العنيدة |
Bu içine kapanık halinden bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من إنطوائك |
bıktım bu hayattan. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من هذه الحياة |
Suçlu hissetmekten bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الشعور بالذنب |
Ev arkadaşlarından bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الصديقات. |
- Mızmızlığından bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الاعيبك |
İşleri batırmaktan bıktım. | Open Subtitles | . لقد إكتفيت من الإخفاق |
Hayır! Bir canavar olmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | , لقد إكتفيت من لعب دور الوحش |
Tedavi aramaktan bıktım Sammy. | Open Subtitles | (لقد إكتفيت من محاولة العثور على علاج يا (سامي |
İnsanlara kızmaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الغضب على الناس |