Vaaz verdiği her şeyin yalan olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد كل شيء إلا أن تكون بشارته كذبة |
Bu ucuz numaranın işe yarayacağını düşündü ama hayır. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن هذه الخدعة الرخيصة أفلحت معنا لكـــن . لا |
Rİchie'nin de uçakta bizimle olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد أن ريتشي كان معنا على الطائرة. |
Atomun eşsiz ve alışılmadık olduğunu, bir dalga veya yörünge hatta çok katlı bina gibi basit bir benzetimle fikir birliğine varılamaması gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد أن الذرة متفردة و غير اعتيادية و لا يجب أن يتم حلها من خلال تشبيه بسيط مثل موجة أو مدار |
Herkesin, onun bulduğunu çalmaya çalıştığını düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد ان كل شخص يريد سرقة الاكتشاف منه |
Savaşın kısa bir süre içinde biteceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد اعتقد أن الحرب قد تنتهى قريباً |
Herkes öyle sandı, ama değildi. | Open Subtitles | لقد اعتقد الجميع ذلك لكنها لم تكن مخمورة |
Punklar! Onlar Soğuk Savaş ve penguenlar bağlantılı sanıyor. | Open Subtitles | لقد اعتقد الرعاع الجهلة أن الحرب الباردة شيء له علاقة بطيور البطريق |
Kızın sevgilisinin de öyle olduğunu sanıyordu ama onun yaptığından da emin değilim. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن صديقها مشتبه أيضاً لكني لست متأكداً أنه فعلها هو الآخر |
O kayıt sayesinde beni suçlu çıkarabileceğini düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد أنه باستطاعته أن يُسجل لى اعترافاً بهذا |
Başta zekice olduğunu düşündü ve bununla ilgili bir numara geliştirdi ancak kıç deliği pantolonu delip sokaklarda konuşmaya ve eşit haklar istediğini bağırmaya başladı. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن هذا لطيف في البداية وحول الأمر إلى عرض و لكن فتحة الشرج كانت تشق طريقها من خلال سرواله و تتحدث في الطرقات صارخة بحقوق المساواة |
Hapishanede aşağılanmanın daha iyi bir ceza olacağını düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن إذلال السجن سيكون أسوأ |
Yeni bir bakış açısının faydalı olabileceğini düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد أن أعين جديده قد تساعد |
Allie için geldiklerini düşündü. | Open Subtitles | لقد اعتقد انه هأولأهم ((انهم قادمون لـ((آلي |
Zane bir tatile çıkarsak, bunun üstesinden gelebileceğimizi düşündü. - Ve geleceksiniz? | Open Subtitles | لقد اعتقد(زين) لو اننا ذهبنا في عطلة سوف اتخطى ذلك وهل حدث ذلك؟ |
Cennetteki babasının onu terk ettiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن أباه السماوي قد تخلى عنه |
İşimin devam etmesi gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد المعلم بأن عملي يجب أن يستمر |
- Herkes patlamada uçtuğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقد كل شخص بانك قد مت في الانفجار |
Maximilian ile konuşmak için bir şansı olacağını düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد اعتقد انه سيستطيع مقابلة ماكس |
Marshall eğlenceli olur diye düşünmüştü ama Lily bunu daha çok babalık provası olarak görüyordu. Selam. | Open Subtitles | لقد اعتقد انه سيكون ممتع ، ولكن ليلي) كان تنظر له كتمرين له كوالد) |
Dobby kendi Bludger'ının Harry'nin anlaması için yeterli olacağını sandı... | Open Subtitles | لقد اعتقد دوبى أن البلادجر الخاص به سيكون كافيا ليدرك هاري بوتر |
Öleceğini sanıyor. Felç geçirmedi, değil mi? | Open Subtitles | لقد اعتقد انه يموت ولكنها ليست سكتة دماعية , اليس كذلك؟ |
-Senin de Kirvaras olduğunu sanıyordu O yüzden gerçek kılıçlarla dövüştünüz. | Open Subtitles | لقد اعتقد أنك كانفيراس من أجل ذلك تقاتلما حقيقيا بسيوف |