Tabii bunun Marcus'a arkadaş bulmak için en iyi yöntem olduğunu düşünüyorsan. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا هي أفضل وسيلة لتعثر على صديق لماركوس |
Bir daha Marcus'a kapıyı açmam, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لن أفتح الباب لماركوس ثانية . أوكيه ؟ |
Neyse, karakola gidip Marcus'a bazı dosyaları geri vermeliyim. | Open Subtitles | حسنا, يجب أن أذهب إلى القسم سوف أعيد بعض الملفات لماركوس. |
Marcus'un küçük bir kızı vardı, Alicia, progeria hastalığı vardı: nadir görülen, ölümcül, harap eden bir hastalık. | Open Subtitles | كان (لماركوس) طفلة صغيرة (إليسيا) كانت مصابة بالشياخ بدرجة متأخرة و قاتلة من المرض |
- Marcus'un başının derde girmesini istemem. | Open Subtitles | -لا أريد أن أتسبب لماركوس بالمشاكل . |
Bu hiç kolay değil ama şimdi Marcus için yapabileceklerimizin en iyisi bu. | Open Subtitles | هذا ليس سهلاً ولكن هذا افضل ما يمكننا القيام به لماركوس |
Marcus için iyi bir tavsiye. | Open Subtitles | نصيحة جيدة لماركوس |
Marcus'a acilen cevap atmam gerekiyor. | Open Subtitles | مهلاً , أنا بحاجة لكتابة رد لماركوس سريعاً |
Her şey yolunda gidiyor. Marcus'a arkadaş buldum. | Open Subtitles | كل شيء تم حله عثرت على صديق لماركوس |
Marcus'a ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لماركوس ؟ |
Marcus'a kendini olmadığın biri gibi göstermeye çalışıyordun. | Open Subtitles | كنت تدبرين مكيدة وتدعين (لماركوس)بأنك لست أنتِ |
Ve ne zaman Marcus'a baksam, gördüğüm şey esmer, zenci yada beyaz değil. | Open Subtitles | وعندما أنظر (لماركوس) لا أرى قمحي, ولا أسود ولا أبيض |
Marcus için sebzeliğe biraz koymuştum. | Open Subtitles | وضعت البعض في الدرج لماركوس |