Ofisine götür. Rahat ettir. Ben gelene kadar da yanından ayrılma. | Open Subtitles | أود أن تأخذه لمكتبه وتتأكد من راحته، وتبقى معه حتى أصل |
Ve Ofisine giren her insan bu şeyin nasıl olup da masasına geldiği hakkındaki o hikayeyi dinliyor. | TED | وكل شخص يدخل لمكتبه يسمع القصة كاملة كيف أن هذا الشئ وصل لدرج مكتبه. |
Önemliymiş, Bay Friedman hemen Ofisine bekliyor. | Open Subtitles | انه امر هام, لقد طلب السيد فريدمان ان تحضرى لمكتبه فورا |
Bay Curtain'ın sekreteri, birkaç gündür ofisi ziyaret ettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | سكرتيرة السيد كيرتن اخبرتنى... ان انك كنت زائرة مستديمة لمكتبه... |
36 saat içinde, ofisinde bulunur. Bunun işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | سوف يعود لمكتبه في غضون 36 ساعة لا أعتقد أنّ هذا سينجح |
Kahvesini saat 03:15'te bürosuna getirdi ve hiç içmedi. | Open Subtitles | أحضر قهوة لمكتبه الساعة 3: 15 ولم يشربها |
Sınav sorularını çalmak için onun Ofisine gireceğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نتسلل لمكتبه لنسرق إختبارك. |
Luthor Şirketi yarın çok büyük bir kontrat alımı yapacak ve Metropolis Ofisine gidip ona yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | ليونيل إتصل حالاً مؤسسة لوثر كورب ستنهي أوراق صفقة هامة غداً ويريد مني الذهاب معه لمكتبه في متروبوليس للإستعداد للأمر |
Ofisine gittik, yarım saat içinde, iki Kabine Bakanını ve Ml5'ın yarısını uyandırdı. | Open Subtitles | و ذهبنا لمكتبه في نصف ساعة، و لقد أيقظ وزيران و بعض رجال المكتب الخامس |
Neden Ofisine bakmıyorsunuz? Hayatının çoğunu orada geçirirdi. | Open Subtitles | لماذا لا تذهبا لمكتبه فهناك عاش معظم حياته |
Bu adam kendi Ofisine bir paket gönderip... şüphelenmememiz için masum bir kızı öldürdü. | Open Subtitles | أرسل هذا الرجل طرداً لمكتبه الخاصّ وقتل فتاة بريئة ليضلّلنا |
Filo komutanım Ofisine döndüğünde beni aradı | Open Subtitles | حسناً, اتصل بي قائد السرب و استدعاني لمكتبه |
Macklin'in emlak davalarını Big Dragon'un batmasını kumarhanenin camlarının kırılmasını ve senin de Ofisine gidip ateşkes istediğini. | Open Subtitles | حادثة التنين الكبير, تكسير النوافذ الكازينو الذي تملك . وإقتحامك لمكتبه |
Bir şekilde anladı, seni Ofisine çağırdı, sana dava açıp restaurantını elinden almakla tehdit etti ve sen de onu öldürdün. | Open Subtitles | ،لكنه إكتشف ذلك بطريقة ما ،إستدعاك لمكتبه ،هدّد بمقاضاتك، وسلبك مطعمك .فقتلته |
Meslektaşlarımdan birinin Ofisine bir adam gelmiş ve ona, gizliliği ifşa etmesi için para vermiş. | Open Subtitles | زميل لي قبل فترة جاء شخص لمكتبه وطرح له المال ليكسر الموثوقية |
Ta ki masa başında çalışan bir yağ tulumu parayı alıp asla ayrılmadığı ofisi için yeni bir halı alana kadar. | Open Subtitles | ويأخذه ويشتري به سجّادة لمكتبه الذي لا يغادره أبداً |
Sabah ilk iş, evi ve ofisi için arama emri çıkartacağım. | Open Subtitles | أول شيء سأقوم به صباحاً هو إحضار مذكرة تفتيش لمكتبه و بيته. |
Bu bebeklerin 15'ini eviyle ofisi arasına dizdim. | Open Subtitles | و وضعت 15 من هؤلاء في الطريق من منزله لمكتبه. |
Kimse Wilkenson'a ulaşamıyor, üç gündür ofisinde değilmiş. | Open Subtitles | لا يجد أحد (ويلكينسون) لم يذهب لمنزله ولا لمكتبه منذ ثلاثة أيام |
Bay Wolfe eskiden Misty'i de ofisinde görmek isterdi. | Open Subtitles | السيد (ولف) إعتاد أن يستدعي (ميستي) لمكتبه |
Onu bilgilendirirsen, öğle yemeğinde önce masasına döner. | Open Subtitles | إذا أعطيته المستجدات سيعود لمكتبه قبل الغداء |
Doktor Stanton her gün bürosuna giderken uğrar. | Open Subtitles | الطبيب ستانتن يمر بها كل يوم في طريقه لمكتبه |