Yaklaşık yarım saattir yoldayız. Ve bir kere bile yola bakmadın. | Open Subtitles | لقد قدنا لمدة نصف ساعة لم تنظر فيها للطريق |
Eminim Kelly'e benim şu anda baktığım gibi hiç bakmadın. | Open Subtitles | أعطها ما تريد أراهن بأنّك أبدا لم تنظر إلى كيلي الطريق أنا الآن |
Eminim Kelly'e benim şu anda baktığım gibi hiç bakmadın. | Open Subtitles | أعطها ما تريد أراهن بأنّك أبدا لم تنظر إلى كيلي الطريق أنا الآن |
Buna hiç bu sırayla bakmamıştın, değil mi? | Open Subtitles | لم تنظر إليها أبداً بهذا الترتيب، أليس كذلك؟ |
Gittiğinde ardına bile bakmamıştın bir keresinde. | Open Subtitles | عندما رحلت لم تنظر للخلف ولو مرة واحدة. |
Eğer herkes birbirinin eşi ise neden bizim Leela'mız kutuya baktı da sizin Leela'nız bakmadı? | Open Subtitles | لماذا ليلا التي عندنا نظرت في الصندوق و التي عندكم لم تنظر ؟ |
Beni henüz çocukken annemin yanına terk edip yeni bir aile kurduğunda ve bir kez olsun dönüp beni Aramadığında, sen de içki içiyor muydun? | Open Subtitles | كنت تشرب عندما كنت طفلة عندما تركتني مع والدتي وحصلت على عائلة اخرى ، لم تنظر ابدا للخلف ؟ |
Beş yıldır, bir kez olsun gözlerimin içine bakmadın. | Open Subtitles | لخمس سنوات لم تنظر في عيني ولو لمرة واحدة |
Silahlara baktığın kadar uzun ya da beğeniyle bakmadın hiçbirine. | Open Subtitles | أنت لم تنظر إلى أحدهم طويلاً أو بحب كما نظرت إلى تلك المسدسات |
Kızın yüzüne bakmadın bile. İnsan mısın yoksa başka bir şey mi? | Open Subtitles | انت حتى لم تنظر اليها ماذا تكون, انسان ام ماذا ؟ |
Bulunduğumuz onca yerde kadınlara asla bakmadın. | Open Subtitles | كلّ الأماكن التي زرناها، لم تنظر إلى امرأة قط. |
40 yıl önce buradan çıktığında arkana bile bakmadın çünkü umurunda değildi. | Open Subtitles | عندما رحلت قبل 40 سنة لم تنظر الى الخلف لأنك لم تكن مهتما بما سـيحصل لنا |
Odayı güvenceye almadın, yatağın altına bakmadın. | Open Subtitles | تُأكد ان الغرفة خالية وأنت لم تنظر حتى تحت السرير ؟ |
Bana daha önce böyle bakmamıştın. | Open Subtitles | لم تنظر إليّ هكذا من قبل. |
Çünkü fotoğrafına bakmamıştın. | Open Subtitles | لأنك لم تنظر للصورة لأنك مصاب |
Önceden yüzüme bile bakmamıştın. | Open Subtitles | لم تنظر إلَّي من قبل. |
Gerçek bana hiç o kasetteki bana baktığı gibi bakmadı. | Open Subtitles | .. هي لم تنظر إلىٌ بالنظرة التي نظرتها لي . على الشريط بالطبع .. |
Kendisi gözlerimin içine, ruh emen ve cesaret kıran tiksinti ve küçümseme ile bakmadı yani. | Open Subtitles | أعني أنها لم تنظر لي نظرةً ملؤها الازدراء والاستضعاف والكره والاحتقار |
Polis dolabın altına hiç bakmadı. | Open Subtitles | ولكن الشرطة لم تنظر حتي تحت خزانة الملابس |
- Aramadığında neler olduğunu biliyorum, ve sen de öyle. | Open Subtitles | أعرف ما سيحدث إن لم تنظر... -وأنت كذلك -يمكنني إجبار نفسي على النظر ... |