Biz güvenli olduğuna emin olana kadar kimse içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من الخروج, حتى نتأكد من كونه آمناً |
O halde ben onu öldüreyim, sen beni öldür, böylece hepimiz ölelim kimse de eve dönemesin. | Open Subtitles | وأنت تقتلني، و نموت جميعنا و لن يتمكن أحد من العودة |
Bu mallar gerçek aşılarla bir kere karıştı mı bir daha kimse farkı anlayamaz. | Open Subtitles | عندما تُخلط هذه الشحنة مع اللقاحات الحقيقية لن يتمكن أحد من التفريق بينها |
Beyler, lütfen. Siz böyle bağırırsanız beni kimse duyamaz. | Open Subtitles | يا شباب ، أرجوكم ، عندما تصرخون هكذا لن يتمكن أحد من سماعي |
Ama değdi, artık kimse evimize giremeyecek, öyle değil mi? | Open Subtitles | مع هذا , لن يتمكن أحد من الدخول صحيح ؟ |
Herşeyini hazırladığıma göre artık beni kimse durduramaz. | Open Subtitles | والآن، بعد أن أعدت صناعة عصاي، لن يتمكن أحد من إيقافي |
Olsalar bile kimse onları hatırlamaz. | Open Subtitles | حتى لو كانوا هناك، لن يتمكن أحد تذكر ذلك |
Sonra da kimse yoluma çıkamayacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك لن يتمكن أحد من الحاق الأذى بي ، أبداً |
Hiç kimse bizden habersiz yelken basamayacak, bayrak açamayacak. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من الإبحار فيه أو رفع علمهم بدون معرفتنا |
Kendiniz olun. Eğer öyle olursanız kimse sizinle yarışamaz. | Open Subtitles | فقط ظلي كما أنتِ ، لن يتمكن أحد من منافستك في ذلك. |
Bu kocaman boğa kostümü içinde kimse vücudumu göremeyecek. | Open Subtitles | الان لن يتمكن أحد من رؤية جسدي في زي الثور السمين هذا |
- Saklanacak olsan kimse bulamaz. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من إيجادك إن أردت الاختباء. |
kimse onu göremedi ama açıya bir bakın. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من كشفه، لكن تفقد هذه الزاوية |
Eğer iyi bir bilim adamı isen kimse gerçeği senden alamaz. | Open Subtitles | ان كنت عالمة جيدة لن يتمكن أحد أبداً من اخذ الحقيقة منك |
kimse Baby'yi sıkıştıramaz. | Open Subtitles | حسناً، لن يتمكن أحد من الضغط عليك، يا سيدي |
Bak, şimdi sen izin vermezsen hiç kimse hayatta kalmak için içeriye giremez. | Open Subtitles | أنظر، الآن لن يتمكن أحد من الدخل لينجو إلا إذا سمحت بذلك |
Seni kimse bulamayacak. Tabii ki çakallar hariç. Çabuk yapsan iyi olur. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من إيجاد جثتك إلا حيوان " الكايوتي" ـ |
Saray'daki hiç kimse kurtulamayacak. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد في القصر من النجاة. |
Çok fazla bant var. kimse açamaz. | Open Subtitles | إنك تقوم بوضع الكثير من اللاصق، لن يتمكن أحد من فتحها . |
Sen bir hırsız olsaydın kimse seni yakalayamazdı.Görüşürüz efendim | Open Subtitles | لو أصبحت لص لن يتمكن أحد من الإمساك بك |