Çünkü, tabi ki, bu gerçekten yakalayabileceğiniz bir şey değil, ama bunun her zaman bir şekilde fotoğraf makinesiyle çekilmiş gibi görünmesini isterim. | TED | لأنها بالطبع ليست بالشيء الذي يمكن التقاطه في الواقع لكنني دائما أريدها أن تبدو وكأنها التقطت كصورة |
- Biliyorum. Entelektüel bir şey değil. Boşver. | Open Subtitles | أعرف ذلك، ولكنها ليست بالشيء الراقي انسى أمرها |
Abartılı bir şey değil ama bir masa ve beş sandalyesi var işte. | Open Subtitles | ليست بالشيء الباهظ لكن يوجد فيها طاولة و 5 مقاعد |
Sakinleş. Bu sadece bir felç büyüsü. Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | اطمئنّ، إنّها مُجرّد تعويذة للشلل، إنّها ليست بالشيء الجللِ. |
Bakır hırsızlığı yeni bir şey değil. Hurdacılara danıştınız mı? | Open Subtitles | سرقة النحاس ليست بالشيء الجديد هل تفقدتما ورشة الخردوات؟ |
Okul aile başkanlığı çok büyük bir şey değil ama hepimizin uğruna savaştığı bir şey. | Open Subtitles | أعلم بأن أمانة المدرسة ليست بالشيء العظيم لكننا جميعاً كافحنا من أجله |
Ama öyle her önüme gelene verebileceğim bir şey değil. | Open Subtitles | لكنها ليست بالشيء الذي يمكنني أن أمنحه لأي أحد |
Enerji ve teknoloji aynı şey değil. | TED | الطاقة والتكنولوجيا ليست بالشيء نفسه. |
Öyle evet. Yani bir şey değil, bit pazarından öylesine... | Open Subtitles | نعم إنه فقط من سوق الرقائق ليست بالشيء |
Silah sesleri bu mahalle için alışılmadık bir şey değil Ziva. | Open Subtitles | الطلقات النارية ليست بالشيء المثير للقلق في هذا الحي، يا (زيفا). |
Pek çok insan yapıyor. Büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | .الكثيرُ يفعلونها .ليست بالشيء المُهِم |
Çok bir şey değil ama... | Open Subtitles | مع انها ليست بالشيء الكثير |
Bu onların anlayabilecekleri bir şey değil. | Open Subtitles | ليست بالشيء الذي سيمكنهم فهمة |
Bir şey değil. | Open Subtitles | ليست بالشيء الذي يذكر |
- Çok da mühim bir şey değil. | Open Subtitles | انها ليست بالشيء الغير اعتيادي -.. |
Büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | ليست بالشيء المهم |
O kadar da önemli bir şey değil. | Open Subtitles | ليست بالشيء الكبير |
Pek önemli bir şey değil. | Open Subtitles | نعم , ليست بالشيء المهم |
Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | ليست بالشيء المُهم. |
Büyük bir şey değil gerçi. | Open Subtitles | ليست بالشيء الكبير لكن |