Baban ameliyat olacağından emin değil henüz. | Open Subtitles | أبيك ليس متأكد من أن يقوم بها بعد |
Ve Adam'ın yeteri kadar protein aldığından emin değil. | Open Subtitles | وهو ليس متأكد من أن " آدم يحصل على ما يكفي من البروتين. |
Dale çocuk istediğinden emin değil. Şekerim, ne dedin sen? | Open Subtitles | (ديل)ليس متأكد من اذا كان يريد اطفال عزيزتي ما الذي قلتيه أنتي؟ |
Dale çocuk konusunda emin değil. | Open Subtitles | (ديل) ليس متأكد من ما اذا كان يريد الانجاب |
Hvid ile temas konusunda emin değil. Nişancı, bu yüzden oyalamak gerekecek. | Open Subtitles | (هيفد) ليس متأكد من اتصالنا مع مطلق النار، لذلك علينا المماطلة |