Belki sen burada ne yaptığını bilmiyorsun, ama ben Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | ألا تعلم ماذا تفعله هنا , ربما , أنا أعلم ما أفعله |
Sanıyorum ki, CIA için çalışarak Ne yaptığımı merak ediyorsun. | Open Subtitles | وأتصور كنت أتساءل ما أفعله يعمل لحساب وكالة المخابرات المركزية. |
Ben... Ne yaptığımı bilmiyordum. Bana yardım edecek kimse yoktu. | Open Subtitles | ،لم أكن أعرف ما أفعله لم يكن هناك من يساعدني |
Özellikle de birkaç ufaklığın ne yapacağımı söylemesinden hiç hoş... | Open Subtitles | وأنا خاصة أكره أن يملى علي ما أفعله من صغير |
Kızgınken her zaman yaptığım şeyi yaptım. Tweet attım. | TED | لذا فعلت ما أفعله عادةً عندما أكون غاضبة: نشرت تغريدة على تويتر. |
Endişelenme. Ne yaptığımı biliyorum Burada, çünkü bu adamı tanıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي، أعرف ما أفعله هنا، لأنّي أعرف هذا الرجل. |
"Ne yaptığımı biliyorum, her şeyin cevabına sahibim." diye düşünmek yerine "Bilmiyorum. Daha fazla öğrenmek istiyorum ve yardımına ihtiyacım var." | TED | علمتني أنه بدلا من التصرف كأنني أعرف ما أفعله أو كأن لدي كل الإجابات، إنه من القول الجيد، "أنا لا أعرف. |
Yani aslında Ne yaptığımı bildiğim zaman o noktayı görebilirim, ve ışık ile karanlık bolca içine dolar. | TED | يمكنك ان ترى حقا النقطة حيث بدأت ادراك ما أفعله والكثير من النور والظلام تداخل فيه. |
Polack ve Balina Jimmy'i ben hallettim. Yani Ne yaptığımı biliyor. | Open Subtitles | . "نفذتُ عمليات "بولاك" و "جيمي الحوت لذا يعرف ما أفعله |
Biri benim Ne yaptığımı izlemeli ve bazen bana kanunları hatırlatmalı. | Open Subtitles | شخصاً ما يراقب ما أفعله إنه أحياناً يُذكرني بالقانون |
Ne yaptığımı nereye gittiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | حياتي كلها سيئة . لا أعلم ما أفعله . لا أعلم إلى أين أذهب |
Mahkemede ne söylenirse söylensin... Ne yaptığımı biliyordum ben, ve sana zarar vermeyi asla istemedim. | Open Subtitles | مهما قيل في المحكمة لقد كنت أعرف ما أفعله ولم أكن أقصد إيذائك ولكن |
Dinle, Herr Mac, kimlerle uğraşmaya alışık olduğunu bilmiyorum, ama kimse benim yerimde bana ne yapacağımı söyleyemez. | Open Subtitles | إسمع أيها الحاذق لا أعْرفُ ما هو نوع الناس الذين تعوّدت التعامل معهم لكن لا أحد يُملِي عليّ ما أفعله في مكاني |
Henüz o çocukken başlamıştı. ne yapacağımı bilemiyordum. | Open Subtitles | بدأ الأمر كله عندما كان طفلاً لم أعلم ما أفعله |
Bana ne yapacağımı söyleyen yeterince insan var hayatımda! | Open Subtitles | عندى الكثير مما يقولون لى ما أفعله وما لا أفعله. |
Belkide hayatımın bu noktasında genelde yaptığım şeyi yapıyorumdur. | Open Subtitles | ربما أنا أفعل ما أفعله عادة فيهذاالوقتمنحياتي. |
Benim işim bu, özellikle Megan'ın durumunda, eşi yanında yokken yanında olmam gerek. | Open Subtitles | هذا ما أفعله خصوصاً في حالة ميغان مع غياب زوجها كثيراً كما يفعل |
Fakat Ne yaptığımın farkındayım. | Open Subtitles | ما تريد, جنرال كنوبي , لكن انا اعلم ما أفعله , وسوف |
Bak, kime ne yaptığım seni ilgilendirmez, anlıyor musun bunu? | Open Subtitles | أسمعي ما أفعله في حياتي هذا ليس من شأنكٍ، أفهمتي؟ |
Evet gerçekten berbat. Başka ne yaparım bilmiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | ـ أجل إنه شئ سئ لتطلبيه ـ حسناً ، انا لا اعرف ما أفعله غير هذا ، حسناً؟ |
Maddi yönden beni zengin etmiyor, ama, bilirsiniz, yaptığım iş bu. | Open Subtitles | حسنا، هذا العمل لم يجعلني غنيا، لكن، كما تعملموا، هذا ما أفعله |
Senin için yaptıklarımla kendim için yaptıklarım arasında bir fark yok. | Open Subtitles | لا يوجد فرق بين ما أفعله لنفسي وما أفعله من أجلك |
Çünkü bence görmekte olduğun-- Ben ne yapıyorum? | Open Subtitles | لأنني أعتقد ما تبحث عنه هو ما أفعله أيضاً |
Bir kenarı diğerinin üzerine katla. Ben hep öyle yapıyorum. | Open Subtitles | . إطويّ الطرف العلويّ فوق الآخر هذا ما أفعله دائماً |
Süper bilgisayarlar da büyük modeller çalıştırıyoruz; benim yaptığım da bir bu. | TED | نحن نشغل نماذجا عملاقة على حواسيب السوبر كومبيوتر. وهذا ما أفعله أنا. |
yaptığım şey, tam olarak siz Konoha ninjalarının istediği şey değil mi? | Open Subtitles | أليس ما أفعله هو بالضبط ما يريده كل نينجا كونوها طوال الوقت؟ |