Sana söylemeye çalıştığım şey bir torun bizim için harika bir hediye olurdu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو الحفيد سيكون هدية عظيمة |
Bana harika bir hediye verdiniz doktor. | Open Subtitles | لقد أعطيتني هدية عظيمة يا دكتور. |
Ya sana harika bir hediye almışsa ve bir sürü de küçük hediye. | Open Subtitles | ما إذا كانت يحصل لك هدية عظيمة... ... اثنين من الهدايا المتوسطة وحفنة من الهدايا قليلا... |
Ona, Faramir'in kudretli bir armağan gönderdiğini söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أن (فارمير) قد أرسل هدية عظيمة |
Ona, Faramir'in kudretli bir armağan gönderdiğini söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أن (فارمير) قد أرسل هدية عظيمة |
Vereceğim son mesaj ise şu: Hindistan dünyaya büyük bir hediye verdi. | TED | الرسالة الأخيرة ، هي : قدمت الهند هدية عظيمة للعالم. |
Mesela bu pusula, Kolomb Günü için harika bir hediye olur. | Open Subtitles | بالإضافة، البوصلة تَجْعلُ a هدية عظيمة ليومِ Columbus. |
Gerçek sihri bulmayı hayal etmiş biri için harika bir hediye. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ a هدية عظيمة لشخص ما الذي حَلمَ دائماً إيجاد سحرِ حقيقيِ. |
harika bir hediye. | Open Subtitles | انها هدية عظيمة |
bu harika bir hediye olabilirdi. | Open Subtitles | لكانت هذه هدية عظيمة. |
Bu harika bir hediye olabilirdi! | Open Subtitles | لكانت هذه هدية عظيمة. |
Bana harika bir hediye verdi. | Open Subtitles | قدم لي هدية عظيمة |
Bu da onu torunlarınız için harika bir hediye hâline getiriyor. | Open Subtitles | هدية عظيمة لأحفادك |
Baba, sana büyük bir hediye sunmak istiyorum. | Open Subtitles | ابي، اريد ان اقدم لك هدية عظيمة |
Bize büyük bir hediye verdiniz, ama toplanmak lazım, sonra kızlar da var... | Open Subtitles | لا, إنها هدية عظيمة تعطونا إياها ولكنني متوترة جدا -من تجهيز كل أغراض السفر مع البنات |
Ve hepsi büyük bir hediye sayesinde. | Open Subtitles | دواين ولأن جميع من هدية عظيمة |