ويكيبيديا

    "هي الشئ الوحيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey
        
    Ama iki gündür duyduğum tek şey bu çılgın mesaj. Open Subtitles تلك الرسالة المجنونة هي الشئ الوحيد الذي تلقيته طوال يومين
    Belki de yakınlığımız bu güzel evlilik tarafından güçlenen tek şey olmaz. Open Subtitles كي لا تكون القرابة هي الشئ الوحيد الذي يوثق هذا الزواج المفرح
    Evet ama bu iş beni akıllı tutan tek şey. Open Subtitles أجل، حسناً، هذه الوظيفة هي الشئ الوحيد الذي يبقيني عاقلاً.
    Elliot burda aklımı kaçırmamı engelleyen tek şey. Open Subtitles ايليوت هي الشئ الوحيد الذي لم يجعلني افقد عقلي
    Onu temize çıkaracak tek şey, anıları. Open Subtitles وذاكرتها هي الشئ الوحيد القادر على تبرئتها
    Zor durumlarda kafamı dağıtan tek şey İsveç pornolarıydı. Open Subtitles الإبآحية السويدية هي الشئ الوحيد .. ـ الذي جعل تفكيري يتناسى ، تشارلي حينما كنت في ذلك الجحيم
    Bazen beni hayata bağlayan tek şey, onlardı. Open Subtitles أحياناً، كانت تلك الخطابات هي الشئ الوحيد الذي يجعلني أتحمّل الوضع
    Seni güvende tutacak tek şey senin gücün. Open Subtitles حتى الناس الذين يدعون انفسهم اصدقاء القوة هي الشئ الوحيد التي يمكن ان تبقيكِ في امان
    Bu, paylaştığımız tek şey. Open Subtitles هذه هي الشئ الوحيد الذي شاركته
    Herkes her maça gidiyor. Basketbol bu çocukların sahip olduğu tek şey. Carter'ın buraya gelip bunu ellerinden almasına izin mi vereceğiz? Open Subtitles الكل يذهب لجميع المباريات ، كرة السلة هي الشئ الوحيد الذي يمتلكه هؤلاء الشباب هل سنترك "كارتر" يتدخل ويحرمهم من هذا؟
    O yüzden, umarım verdiğin tek şey bu resimdir. Open Subtitles وامل ان هذه هي الشئ الوحيد الذي اعطيتيه
    Onlara zarar verebilen tek şey gümüştür. Open Subtitles الفضة هي الشئ الوحيد الذي يمكن أذيتهم
    Allah aşkına ya, burada bizi mutlu eden tek şey şu kahve. Open Subtitles بحق الله! القهوة هي الشئ الوحيد الذي نستمتع به هنا
    Kardeşimle birlikte, Kirkwood'un çalmadığı veya yok etmediği, elimizde kalan tek şey. Open Subtitles هي الشئ الوحيد الذي تركته أنا وأخي لم تقم "كيركوود" بسرقته او تدميرة
    Hafızam beni özel yapan tek şey. Open Subtitles ذاكرتي هي الشئ الوحيد الذي جعلني مميزة
    Müzik hakkında bildiğim tek şey… Müziğin güce sahip olduğu... ...hücre sisteminizi... ...beyninizi, kalbinizi... ...ruhunuzu etkilediği... ..Yaşam tarzınızı bile etkileyebildiğidir. Hiçbir bilginiz olmasa bile, bütün bunları yapabildiğidir. TED اذا أحد الأشياء التي أعرفها عن الموسيقى، الموسيقى هي الشئ الوحيد الذي لديه القدرة لدخول نظام الخلية، الى عقلك، الى قلبك، تؤثر على روحك وعلى معنوياتك، يمكنها حتى التأثير على طريقة حياتك حتى بدون أن تعرف.
    Dünyadaki en çok istediği şey ve Emma arasındaki tek şey oydu: Open Subtitles والأن (إيما) هي الشئ الوحيد الواقِف بينه وبين الطِفل إنهُ يُريد أغلى شئ لديه في العالَم
    Başarılı olduğun tek şey aptallık. Open Subtitles الحماقة هي الشئ الوحيد الذي تتقنه ! ْ
    Google'ın bulamadığı tek şey. Open Subtitles هي الشئ الوحيد الذي لا يضهر على (كوكل)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد