Bağlantı kablolarında parmak izi tespiti yapın... sürücü kabininde, içinde ve dışında. | Open Subtitles | .. ابحث عن بصماتٍ على هذه المقابضّ . ومن داخل الشّاحنة وخارجها |
Başka bir deyişle, şirketin stratejik finansal hedeflerine ulaşması için tüm yetenek ve becerilerinizi kullanmalısınız ve bunu, şirketin içinde ve dışında, diğerleriyle etkin bir şekilde çalışarak yapmalısınız. | TED | ولكن بعبارة أخرى، هذا يعني أن عليك استخدام مهاراتك ومواهبك وقدراتك لمساعدة المنظمة على تحقيق أهدافها المالية الاستراتيجية وذلك من خلال العمل بفعالية مع الآخرين، داخل المنظمة وخارجها. |
Avukat değilsin ve bir avukatlık şirketinde ortak olmanın şirket içinde ve dışında bir anlamı var. | Open Subtitles | ، إنكِ لستِ بمحاميّة ...وأن تكون لكي الشراكة بشركةِ مُحاماة ، يعني شيئًا كبيرًا ، بداخلِ الشركة وخارجها |
Evi, arsayı, kovanlığı, içindeki ve dışındaki her şeyi. | Open Subtitles | المنزل والأراضي والمنحل وكل شيء داخلها وخارجها |
Keşke Avrupa ve ötesinde tüm meslektaşlarım, Savaş Tanrısı heykellerinin müzelerin sonu olmadığını aksine yeni bir başlangıç şansı olduğunu görebilseler. | TED | أتمنى من زملائي في أوروبا وخارجها أن يروا أن آلهة الحرب لا تمثل نهاية المتاحف إنما تمثل فرصة لبداية جديدة. |
Pist içinde ve dışında davranışları düzgün. | Open Subtitles | موقفه على الحلبة وخارجها |
Güvenli bölgenin içinde ve dışında. | Open Subtitles | داخل الدائرة وخارجها |
Langata maksimum güvenlikli kadın cezaevinde bir senelik cezamı tamamladığımda, yoksulluk nedeniyle hapishane içinde ve dışında hayatın döner kapısına sıkışmış kadın ve küçük kızlara yapılan tanık olduğum tüm adaletsizlikleri gidermek için dönüşümün bir parçası olmak için yanıp tutuşuyordum. | TED | ومع نهاية فترة عقوبتي في "سجن لانجاتا النسائي شديد الحراسة"، تكونت لدي قناعة تامة بأن أكون عاملًا في محاولة إنهاء الظلم والذي تعرضت له تلك النساء والفتيات واللاتي حوصرن بين كفى رحي الحياة داخل السجن وخارجها نتيجة لفقرهم. |
Ve ben bu kitabı aldım, ve ben -- çevirdiğim ilk sayfasından bunun tam da istediğim kurgu ve zaman peryoduydu. Ve bana lazım olan karakter de Taipingli asiydi, Qualin yakınlarındaki ve dışındaki yerlerde vaki buluyordu, ve kendisinin tanrının oğlu olduğunu düşünen bir karakter. | TED | وبدات هذا الكتاب و اول صفحة قلبتها كانت القواعد والمدد الزمنية ونوعية الشخصية التي اردتها كانت الثورية تحدث في منطقة قرب قيولين وخارجها وشخصية تعتقد انها ابن إلاله. |
Teşkilatın içindeki ve dışındaki hayatın. | Open Subtitles | داخل الوكالة وخارجها |
Her gün pratik yapma şansın var, komşu çevrende ve ötesinde. | TED | كل يوم لديك فرصة لتمارس في منطقتك وخارجها. |
Berger'i yatağımda, banyoda ve ötesinde istiyordum...hemen. | Open Subtitles | أردت بيرجر في سريري، وحمام، وخارجها على الفور. |
Oh, evrendeki ve ötesinde en yetenekli koreograf! | Open Subtitles | أوه، مصمم الرقصات الأكثر موهبة في الكون وخارجها! |