Evine dönmenin güvenli olmadığını söyledin. | Open Subtitles | وقلت أنه ليس من الآمن أن تعود إلى مقر عملك |
Burada beni yalnız bırakıyorsun. Bilgisayarını kullanabileceğimi söyledin. | Open Subtitles | تركتينى هنا بمفردى وقلت أنه يمكننى إستخدام حاسوبك |
Odama geldin ve gitmemiz gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | جئت لغرفتي وقلت أنه علينا الرحيل |
Konuya sabah devam ederiz dedin ve sabah oldu. | Open Subtitles | وقلت أنه قد نستمر بمحادثتنا هذا الصباح وقد حل الصباح |
Gözümün içine baktın ve ikinci dönemini göremeyecek dedin.. | Open Subtitles | نظرت في عيني وقلت أنه لن يرى فترة رئاسية ثانية |
- Tebrikler, Lovelace. Bize garip bir kuş getirdin, ve onun penguen olduğun söyledin. | Open Subtitles | جيد (محبوب) لقد أحضرت لنا طائر غريب وقلت أنه بطريق |
Sonra da kalp masajı yaptığını mı söyledin? | Open Subtitles | وقلت أنه كان سير؟ |
Hâttâ parasını mezara götüremez de dedin. | Open Subtitles | وقلت أنه لن يأخذها معه إلى قبره |
Hatta parasını mezara görüremez de dedin. | Open Subtitles | وقلت أنه لن يأخذها معه إلى قبره |
Bunu söyleyip duruyor dedin? | Open Subtitles | وقلت أنه كرر ذلك؟ |