Ama sıcaklığa, şefkate, ağlayacak bir omza, gülücüğe, kucaklaşmaya ihtiyaç duyduğunda bir suçlu gibi, karanlık köşelere gizlenmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن لو تريد بعض الدفء وكتف تبكى عليه وابتسامة تحتضنك000 أنت يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة مثل المجرم |
Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük | TED | لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك. |
Hatırladığım kadarı ile çapraz yaptığın o çizginin, aşağıya doğru olması gerekirdi. | Open Subtitles | كما أذكر، فإن الخط الذي ترسمه يجب أن يكون عمودياً، لا عرضياً. |
Ve gerçekten de, nihai arama motoru da zeki olacaktır. | TED | وفي الحقيقة، أن ماكينة البحث الممتازة يجب أن تكون ذكية. |
Şangay'a gitmeden önce ne yapıp edip Onu evlendirmem lazım. | Open Subtitles | قبل أن يغادر إلى شانغهاي، يجب أن أُزَوّجَـهُ بأيّ طريقة |
Başka şeyler demek isterseniz, bunu ben yokken yapmanız gerekecek. | Open Subtitles | أي شيء آخر ستنادونني به يجب أن يكون في السر |
Um, bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim, ama birşeyler öğreniyor olmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | لم أتوقع من نفسي قول هذا لكن ألا يجب أن نتعلم شيء؟ |
Bunu yapmak için tamamen deli olmak gerekiyordu ve şansımıza, öylelerdi. | TED | يجب أن تكون أحمقا لتقوم بأمر كهذا ولحسن الحظ، كانوا كذلك. |
- Düşünmüyorsan, konuşmasan iyi olur. - Temiz fincan, temiz fincan. | Open Subtitles | إذا لك تفكري، لا يجب أن تتكلمي فنجان نظيف، اغسل الفنجان |
Okul kayıtların büyük ihtimalle postada kaybolduğuna göre en alttan başlamak zorundasın. | Open Subtitles | بما أن كشف درجاتك بالتأكيد ضاع بالبريد يجب أن تبدأي من البداية |
Çocukların akıl sağlığı için bunu yapmaya gönüllüydüm ama gerçekle yüzleşmek zorundasın. | Open Subtitles | كنت راغباً لمواصلة هذا لراحة بال الأطفال لكنك يجب أن تواجهي الحقيقة |
bir tanem, istemeye gelen her talibi reddetmekten vazgeçmek zorundasın. | Open Subtitles | عزيزتى.. يجب أن تتوقفى عن رفض أى شخص يتقدم لطلبك |
Böylece, başarılı bir toplu taşım haritası için, kesin gösterime bağlı kalmamalıyız ama onları beynimizin çalıştığı şekilde tasarlamalıyız. | TED | إذا، من أجل خريطة مواصات عامة ناجحة يجب أن لا نلتزم بالتمثيل الدقيق و لكن نصممها بطريقة عمل عقولنا |
Böyle pratik bir soruya cevap olarak, cesur olmak zorundayız. | TED | لذا كرد على سؤال ذرائعي كهذا، يجب أن نكون جريئين. |
Şarapnel parçaları olması gerekirdi. Şurada ve şurada. - Ama yok. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شظايا هنا وهنا ، ولكنها ليست موجودة |
Bunu söylemem istendi. Yani, GRC'de üç büyüğün olması gerekiyor. | TED | لذلك يجب أن تكون هناك الثلاثة الكبار في مركزأبحاث جلين. |
Hayır, hayır, bunu yapmamalı. Beni kurtarmaya çalışmamalı. Onu öldürürler. | Open Subtitles | ل ا، لا يجب أن يحاول أنقاذي أنهم يريدون قتله |
Sabaha kadar beklemek gerekecek ama aramaya başlamak için iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر حتى الصباح لكن لدي فكرة جيّدة جدا أين أبدأ بالبحث |
Sence de ölümümüzün ucuz bir gösteriden fazlası olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أن موتنا يجب أن لا يكون مجرد تسلية رخيصة |
-Domuz olması gerekiyordu. İlginçtir, insana en çok benzeyen onlardır. | Open Subtitles | يجب أن يكون خنزيراً فما يثير الاهتمام، هم الأقرب للبشر |
Geri dönsek iyi olur. Karanlık basacak ve çoğunlukla gece geliyorlar. Çoğunlukla. | Open Subtitles | يجب أن نعود لان الظلام سيحل والمخلوقات تهاجم فى الليل بشكل خاص |
Bu, genç erkeklerimiz ve kadınlarımız ile paylaşmamız gereken mesajdır. | TED | هذه هي الرسالة التي يجب أن ننشرها وسط شبابنا وشاباتنا. |
Öncelikle, uzmanların görevini üzerimize almaya hazır ve istekli olmalı, ve onları modern havariler gibi görme fikrinden vazgeçmeliyiz. | TED | أولا، يجب أن نكون مستعدين و راغبين أن نتحدى الخبراء و أن نستغنى عن فكرة أنهم رسل العصر الحديث. |
Ancak 1809 yılında David Ricardo, ekonomi biliminin farklı, tümden-gelimli bir yöntem kullanması gerektiğini iddia ederek, suyu bulandırmıştır. | TED | ولكن، في عام 1809، عكّر ديفيد ريكاردو صفو المياه بإدعائه أن علوم الإقتصاد يجب أن تستخدم طريقة استنتاجية مختلفة. |
Ne yapmanız gerekir? Bunu planlamanın en iyi yolu nedir? | TED | حسناً، ماذا يجب أن تفعلوا؟ ماهي الطريقة الأفضل لإنجاز ذلك؟ |